1 Mayıs 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 5

ni, at, ra- miş- âafırı | Bu İnkılâbın ideolojisi : Yeni Devletin iktisadi fonksiyonları ll Şevket Silreyya. Muhterem dinleyiollerim, Kanferansına başlarken, inkılâbımızın bugunkü karakteristik inkişaf hani- lelerinden birini hassatan İşaret etmek islerim: Bu inkişaf hamlesi, inkı- lâbımızın nazari ve fikzi unsurlarının artık tam ve tennkuzsuz bir telâkki sistemi şeklinde tedvin olunması hareketldir. Meselâ bizzat İnkılâp ensti- tüsü ve inkılâp kürsüleri, bu fikri araştırma ve tedvin etme cehdinin bu inkılâbımıza ilimleştirme hareketinin son bir ifadesindon başka bir şey değildir. Filhakika, Türk inkılâbının kendi fikri mesnedini yapabilmesi için, kendi Ideolojisini, kendi yetiştirdiği münevrer neslin şunruna sindirmesi (âzımdır, Çünkü ilk anlarında, ancak en ileri inkılâp mümessillerinin ruhunda te- kevvün eden ikılâp prensipleri, yine ancak şuur sahasına indiği zamandır ki kendi neslini yaratmış ve bu nesil içinde yerleşmiş sayılabhilir. Yaksa in- kılâp neslinin $unrunda müdeyvven bir telâkki sistemi halinde yaşamıyan, yahul ta meselâ vatan gençliğinin yalnız hissi bağlarını duyaünan bir in- kılâip akışı, hiç bir zaman manevi mesnedini tamı yaratmış olamınz, Bu itibarla biz, inkılâbımızın, kendi nazari esaslarını ilimleştirmek ve ted- vin etmek yolunda bugün girişliği asil mesaiyi, bilhassa inkılâp kürsüle- rânin ve onların gavesine yardımcı olan neşriyatımn idealistçe araştırma- larini bizzat âtümizin emniveti hesabına yeni bir «iman sayabiliriz. Bizce ancak bu asil ve Idenlist fikir nruştırmılarıdır ki bir İnkılâpçı nes- le hakiki müneyverlik seeiyesini verebilir. Yine bunun içindir ki, memle- ketin fikri ve inşal meselelerini yakından takip etmek ve bu meselelerle fikren dalma haşır nesir olmak vasfı, kanmuatimce inkılüpçı vatanperver- liğin ilk şartıdır. İnkılâbımıızın prensipleri ile ve bu prensiplerin huyuku Eatbik davalarıyle yakından ve fikren âlâkadar olmıyan bir vatan gonç- liği hiç bir saman İyi hazırlanmış sayılamaz. Çünki memleket idare etmek gibi, milli işlerin en yüce fakat en çetini kendine tevecclüih eden Türk mü- nevverliği utcuk, müdevven, tenakuzsuz ve inkılâpcı bir fikir sistemi ilo silâhlanmak suretiledir ki, hâdisatın karıtık cerayanları içinde İnhiraflar yapmadan yürümek imkânını bulabilir. Bu itibarla biz hepimiz, imkılâbımızın fikir araştırmaları sahasında fütü- hata giriştiği hu devrin, Türk münevyerlerinin İnkılân kürsülerine, inkı- lâpçı neşriyata, hülâsa inkılApçı fikir moşgülelerine duğru kütlevi ve dö- vamlı bir akış devri olmasını temenni etmeliyiz, (1) Bu yazı, I.—;Lı.ntıiırhm 'Türk İktisatçılar cemlyetilnin 10-Mayis-1934 günkü içtimaında verilmiş bir konleranstır. g | |