lerde umumi formüller altında gizlidir, Fransada olduğu gibi. Basa yer- lerde aşikârdır, Rusyada olduğu gibi. Fakat nebice her verde birdir. Zaten bu —.'ıııılı’ı mahiyetinden Nevleti tecrlt ederseniz o memleketlerin buttâ ta- rihlerini bile vazmak kabil ulmaz. Mezelâ Fransiız tarihinden 1189, 1649, 1870 ihtilâllerini, yahut meselâ Rus tarihinden 19171/şubat veya 1917/teş- rinievvel İhtilöllerini çıkarırsanız bu memdleketlerin çidişini nasıl izah edersiniz? Fakat Türk millelinin tarihinde bugüne kadar ne bir 1849, ne de bir 1917 ihtilâli vardır ve bizim bütün mefküremiz hundan sonra da ne bir smıf ve imtiyaz diklatarasi, ne de bir sınıf ihtilâli olmamaktır. Türk milletinin tesirleri itibarle nlemşümul ve hütün biye benzer mem- leketler için örnek olan bir 1919-1923 milli kurluluş eldali vardır ki, bu cidul emperyalizme karşı siperlerde bir barp (yani İstiklül harbi) ve da- bili esarete karşı bir mill tilâl (Büyük Yillet Meclisi Hükümcli) şeklinde başlamış, fakat bu harbin ve ihtilâlin zaferile yalnız bir ihtilâl safhasın- da kaılmayıp milletin bünyesini kül hulinde tebdll edecek ve ana insani- yotin yeni devri için kemal ve nümune bir millet manzrası verecek olan millt inkdâp safhası bu İhtilâl yeaferini derhal takip etmiştir. Bu inkılâ- bın zatında tarihi bir züruret olarak mündemiç alan ana prensipler, yani inkılâbımızın nazari ve fikri unsurları yine bu inkılâübin seyri içinde ve her reaksiyone rağımen işlenip hayata tutbik olundukça görülecektir ki, Gari inkılâbı hakikulen hir yeni deyrin, yani hem müstemlekelerden hem de sınıflurdun temizlenmiş bir yenl insaniyetin mefkürevi misalidir. Muhterem dinleyicilerim! Buraya kadar vermeğe çalıştığım izahlarda yeni Türkiyenin ne gibi tarihi zarnretlerle, bugüne kudar olanlardan ayrı mahiyetli bir devlet rojimaln! ne için varalmak zaruretinde olduğunu tebarüx ettirmeğe çalıştım. Bu ye- ni Devlet bilhussu, milletin bizzat bünyesini (slbürükltürünü) — yeniden ye-yeni esaslara göre -ki bu esaslar kısaca bir buruftan müstemleke, diğer taraftan sınıf müçadelesi nleyhtarlığı idi - kurucu bir Devlet olmusı vas- fının onu nasıl, daha ziyade hukuki - siyast bir müessese olan liberal dev- letten ayırdığını basseten işaret ettim. Su halde muhasıran hukuki - siyasi olmayıp nyni zamandâ cemiyetin bünyesini kurucu ve İşletici bir mücssese olan yeni Devletin bu kuruculuk ve işletilicik vasfı ona bir takım yani vezifçler talıml! ediyor ki, bu vazife- ler her şeyden eyvel iklisedi vazifelerdir. Çünkü onun hukuki-syasi vazi- feleri, yani gerek harisce karşı anti emberyı ahlle karşı Hberalicn aleyhtlarlığı siyasel tarihi sebeplerini Devletin bu ikbisinli kuruculuk vas- fından almaktadır. Binacnaleyh vemi Nesletin hukuki - sivasi vazifeleri onun bu iktisadi fonksiyonlarını âdela bir nesiç gibi sarmakladır. Yani Dev- letin iktisadi mekanizması hukukil-siyasi büyesinc üdela bir iskelet Ol- maktadır. Şu hâlde yeni Devletin Iktisadi fonksiyonları, Türk İnkılâbının, bir ta- raftan cski Türkiyenin yarı müstemleke vaziyetini tasfiye etmek, diyer taraftan vatan toprafı Üstünde İmtiyazsız-sınıfsız bir milli cemiyete vü- 12