Kültür : Sanat ölçüleri. Yakup Kadri Halkla-eser davası, bir sanatla-hayat meselesidir. Tohaf bir te- sadüf eseri olarak, sanatkâr ya hayatın bir kaçadım (bazı bir kaç asır) önünden yürür; yahut ta onun bir kaç adım gerisinden gelir. Devirleriyle atbaşı koşan iyi ve yüksek sanatkârların sayısı pek azdır. Kötü sanatkârlar ise, daima devirleriyle beraber yürür- lar. Fakat, onduan ötesini aşamazlar. Bu iki neviden birine Göthe'- yi öbürüne Hugo'yu misal göstereceğiz. Göthe daha sağlığında ebediyyete erdiğini gördü. Hugo, cn dokuzuncu asra yeni bir raşe getiren, Ramantisma'nın babası Hugo, bir dev hamlesiyle kurdu- gu gölik katedrolın çöküsüne, kendi gözleriyle şahit oldu. Wei- mar'ın muhltesem inzivası, her yıl, yeni yeni edebiyat hacılariyle dolup boşalırken, İle-de-France'ın yıldırımlar saçan peygamberi etrafındaki Havariyyun'un her biri bir yana dağılıyordu. (1) Asıl tohafı şudur ki, bu peygamberin saltanatı tamamiyle nihayete er- dikten sonra o kaçak müritlerin ber biri, ona düşman bir salta- natın başına geçti ve zavallı ihtiyar şaire karşı amansız bir harp açtı. Bizim muasır edebiyatımız da, kendi mikyasında böyle bir dram devresi geçirmiyor mu? Bir zamanlar - çok eski değil, bundan on beş yirmi yıl evyeline kadar - Edebiyatı Cedide üstatları, bi- zum için, bir takım erişilmez zirveler değil miydi? Şimdi, onlar- dan, ancak, müsamaha veya merhametle bahsedebiliyoruz. Halbuki, bunlar, kendi devirlerine nisbeten bir takım ileri ve müstakbel kıymetleri ifade etmekta idiler. Bunlar, zamanları- nın, anlaşılmamış, kâplarına erişilmemiş mümtaz ve seçme eh- liyetleriydi. Fakat, tam anlaşıldıkları gün, ince bir altın tozu ha- linde dağılıp gidiverdiler. n Bı;)cj:-l.le golişinden Göütha ile Hugo'nun ayni devirde yaşadıklarmı ranneliğimize hükmolunmasın,