1 Mayıs 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 17

de ak nli rle ta- ıa- ol <et ile at) dir. az ek, e 5 silo ve a şa- Bugünkü yünlü sarfiyatımız azami 3 milyon kilodur. Nüfus başi- na takriben 200 gram düşmektedir. Yünlü sarfiyatını nüfus başı- na asgari bir had olan 1 kiloya yükseltebilmek icin bugünkü tez- gah adedimizi 3 misli çoğaltmak icap eder, Bu misalleri bütün zirai ve teşmil edebiliriz. Görülüyor ki, biz bugün bir bolluk buhranı içinde değil, bir darlık sıkıntısı içindeyiz, Darlığı bollaştırmak, menfiyi müspet- leştirmek davası karşısında bulunan sınal istihsal maddelerimiz üzerine Türkiye ile, bolluğu dar- laştırmamak, müspeti menfileştirmemek için uğraşıp çabalayan büyük kapitalist memleketler arasındaki bu mahiyet göze batacak kadar aydınlıktır. Darlığırı bolluğa, menfinin müspete dönmesi sadece bir kem- mi (kantitatif) çoğalma değil, aynı zamanda bir keyfi (kalita- tif) inkılâptır. Kazançlı istihsal, istihsal hayatımızın keyfi bir istihaleden geçe- rtek, kemmi bir çoğalışa doğru gitmesile mümkün olur. Bu keyfiyet istihalesini tabiatın seyrine, tekamülün tedricine ve fertlerin keyfine terkedemeyiz. O, ancak Devletin hamlel, iradeli, sistemli, plânlı faaliyetinin eseri olabilir. İşte bu zarı- rettendir ki, devletçiyiz, ve yine bu zaruretledir ki, devletçiliği himayecilik, müdahalecilik, hükümetçilik manasında değil, ya- ratıcılık, yapıcılık bizzat müteşebbislik, bizzat iktisadilik, biz- zat rasyonellik manasında alıyoruz. Bu ise, doğrudan doğruya Devlet mefhumunda ve onun fonksiyonlarının telâkkisinde bir inkılâptır. & İstihsal hayatımızdaki bu keyfiyet inkılâbı, millf iktisadiyatımı- zın her sahasına şamil, geniş bir iş plânını zarurt kılmaktadır. Yukarda verdiğimiz misallerden de görüldüğü üzere, ne başlı başına bir ziraat davası, ne de müstakil bir sanayi davası ol. madığı gibi, bunların her ikisi de münakale, ticaret, kredi dava- larile sıkı sıkıya bağlıdırlar. Bu itibarla biri diğerini sürükliyen, biri diğerini tamamlayan bütün milli iktisat branşlarına ait işle- rin ahenkli ve hesaplı bir surette önceden sıralanması ve yıllara göre taksimi icap etmektedir. ayrılığı, Bizi kazançlı bir istihsal hayatına götürecek, milli gelirimizi 2 17