toryomlar (1) buhranı şeklinde tecelli etmektedir. Faşizm, rejim buhra- nıma karşı (Olorciter devlet) i, yani harp sonuna kadar süren demokra- tik kaldeler yerine, bir akulliyetin açık ye maskesiz diktatörlüğünü müda- faa eden Faşist devleti, iktisat buhranına karşı da, iş verenlerle Is alanlır araşındaki münusebetleri icabında devlet emrine alan, hattâ icap cderse (mccburi iş — travnil fore&) tesis eden ve bu suretle de ileri çemiyetler- deki sınıf mücadelesini mecoburi bir sınıf tesanldü şekline çevirmek isti- yen sozyal faşizmi ikame ediyor. Bu mecburi tesanüdün iltikal ve ahlâk şahaşında da bir disiplin yaratacağı ve meydan alan ruh dalüâletlerinin salih bulacağı keza göze çarpan iddtalar arasındadır. Bu suretle harpsonrası devrinin bir reakslyonu olan Taşizm, tedricen bey- nelmilel bir mahiyet ulmak ve muzaifer olduğu yerlerde de harpsonrasının «tabil» bir nizamı haline gehnek mücadelesine girişli. Hoalbuki marksiz- ni güre faşizm, sadece, hâkim smıflarım. menfi ve irlicakâr bir mukaye- mactinden başka bir şey değildir. Ve onun şimdi bütün mücradelesi, faşiz- min Avrapada yerleşmesine ve inkişafına karşı teybcih edilmiş gibidir. (2) (1) Buradaki norm ve krileryom kelimelerinin ifade etsikleri mefhum, fi- kir ve ahlâk sahasında bugüne kadar teessüs elmniş ve Avrupa CEMİYELİ- nin hâkim akseriyotinin kabulüre mazhar olmuş bulunan (kaldeler ve ül- çüler) dir. Nuasır /1vcupa nizamının hâaxim ahlâk ve fikir sletemini leş Kil eden bu kaldeler ve ülçüler, bu nizamın daha m yedi ve bilnassa ön sekiğinci asırdaki tekevvünü seayrinde vücul bulmuş ve Transız inkilâbmı hazırlıyan Fransız flozatlarının i çalızmaları ilea bülün bir sistem hâ- line gelmişti. Cemlyetin (öâemokratik telükki tarzı divebileceğimiz bu Biz- tam, gerek uhlük, gerek hukuk, gerek diğer fikir meselelerinde, Fransız inkilâbına kadar hâkim'yetimi sürükliyen Kilisa hazlarının ve asalet imti- yazlarının bir inkâri olarak meydana gelmiştir. Dinaenaleyna RerYek İti- katta, gerek ahlâk, hukuk ve siyasette, eski (din veya dünya) asaletinin bir reaksiyonudur. Raşlıca gayesi, tefekkliiyde, babil kanunların !lâh! ka- nunlar yerine ikamesi (yani tefekkür hürriyeli) ve hukukta (akıl)ın, ya- hut (halk hâkimiyeti) şeklinde tasviy olunan (rizumn tabli) nin arislok- ralik idare tatzı yerine konulmasıdır. Tazı hüzriyeti, içtima hüriryeti, in- tUhap bürtiyeti, tefekkür ve vicdan Hllrriyoli, temellük hürriyeti....., Vesnire gibi prensipnlere istinat ecen bu halk hâkimiyeti, bilâhare kısaca (demok- yesi) mefhumu altında tamlmıştır. ()) Bosyalizm, yani şehsi mülkiyetin içtimal mülkiyete intikalini müudafan eden içtimal harekeltin larihinde iki mühim sulhı kaydolunmakladır! — Utoni sosyaliemi safhası (yahut hü yalci veya lılssi sosyalizm) — İlmi scöyalizm. sosyaliğm âlinderine göre ilm! sosyalizm, Karl Marx'la baslıyan ve onun tarafından tedvin olunup. prensiplezi, kommüÜnizmden en sBağ soazyalisme kadar derece derece bütün sosyallsl mesleklerine esas olan sosyaliemcir. Utopi soşyalizminin, yani şe'niyetin ilmi tahliline ve tarihi zaruretlere isbi- rat etmoeyip hissi veya ahlâkl mebdelerden hareket eden sosyalizm Fikir- lerinin (se, tarihi esaslarımı, parça parça, ta Kkurunu Kküdime mütefokkir- lerina kadar isal etmek kahildir. Maamalin melküreyi daha toplu ve esas- " ,