Kurltuluş Hareketlerimiz : BAD A nnn memsamanüz Türk İnkılâbı Kürsüleşiyor. Tahir Hayrettin. İnkilâp bir manzara işi değildir; bir cemiyet nizamındaki deği- şikliği, beyaz perdede görülebilecek bir panorama sanmak, bi- ra köpüğünden sarhoş olmakla birdir. Bunun iktisadi karşılığı, olsa olsa, sadece zandır, kuruntudur. Böyle bir kuruntu, boya bo- yayanda da vardır; «Hani san'at, hani mana?» demeğe kalma- dan sırıtan ressamın isi ile inkilâp, bir olamaz. Tanzimat ve Meşrutiyet, böyle boyalardandı; dökülünce, sathi- lik billürlaşıveardi. İnkilâp, bir bünye isidir; bir cemiyet bünyesindeki olgunlaşma hareketidir. Cemiyet nizamındaki değişiklik, dipten, içten, bün- yeden, bünyenin nescinden gelmedikçe, vasıflarmağa değer bir şey olamaz, Eğer hastaya şifa vermek istiyorsak, ilizinden kemiğine kadar bütün hücrelerine sıhhat ve zindelik, tazelik ve yenilik kazan- dırmalıyız. Vücudün her hangi bir bucağında unutulan mikrop, hastalığı depreştirir; ve bu depreşme, henüz nekahetini bile ge- çirmemiş olan kişiyc en amansız bir felâket gibi çullanır. Bir inkilâp nizamı, cemiyetin bütün teklerini, bütün bucaklar- nı, bütün işlerini diri, aydın ve sağlam yapmanın adıdır. Bün- ye gelişmesi ve millet olgunlaşması derken, maksadın ne oldu- gu anlaşılmak gerek. Bir fert bünyesindeki gelişme ve olgunlaşma devam ettiği müd- detçe, o ferdin hayatı yürür, ilerler. Bir cemiyetin de yürümesi ve ilerlemesi; gelişme ve olgunlaşması nisbetindedir. Fert, fâni bir varlıktır; ondaki yürüyüş durabilir; fakat cemiyetin ölmez- Kk vasfı, onda sürekli ve bitmez bir inkilâp ister. İlkilâbın devamından ürkmek, Ffert fâniliğini cemiyet ölçüsüne kadar çıkarmak demektir. Burun ıstılahı göçebeliktir. Önsüz- lüğü sonsuzluğuna bir delil olan Türk cemiyeti, göçebe bir kala- balık dağildir. 37