leri ve inkilâpçı sınıfıdır. Halbuki sosyaliem için mücadelede bu sınıf artık bütün tarihi misyonlarmı bitirmiş bulunuyor. Ye şimdi cemiyetin ileri ve inkilüpcı bamlesini proletarya uhdesine üulmış bulunuyor diyor. Marksizm proletaryanın teşkilâtlandırılması ve İnkilâpçılaştırılması teril. ni buradan alıvor. Çünkü Engels diyor ki (Fikir, ancak ona tesahup eden kütle olduğu xuman bir kuvvet olur.» Amtle sınıfınm bu teşkiliâlandırılması teşebbüsüu evvelâ 1874 de başladı. Londrada toplanan bilühare sosyalizm tarikinde birinci enternasyonal, ikinci enternasyonul işmile anılan beynelmilel amele tesekkülleri, harpten evvelki devrin sosyalist nmele fırkaları ve harpten sonraki şeklller hep bu şınıf birlirinin, ve sınıf menfaati birliğinin bir lezahüru olarak doğdu. Yahız şu da üâşikâr ki, cemiyet içinde, iktisadi mukaddoratı birhirinden ayrı ve birbirine zat zümrelerin ve sınıfların mevcudiyetine, bizzat bhugün- kâ Avrupanın vaziyeti tekzip edilmez bir şahit olmakla heraber, meselâ bir Parya (Hint fakiri) veya bir Kuli (Çin amelesi) ilç, Mançester'dea veya Ren havzasındaki bir sanayi isçisinin hayat şurtlarını bir tutmak ve da- şalarını bir saymaktaki imkânsızlık ta göz önündedir. Avrupa veya Ame- rikada sanayi işçisinin bülün davası, bir taraftan bugünkü yüksek huyat standarını muhafaza ctmek, diğer taraftım da bu hayat stundarını daha fazla yükseltmektir. Halhukl onun bu yüksek hayalı bizzat Parya veya Kulinin, yahut bülün memleketlerdeki ham madde ve gıda müaddeleri müstahsilinin, hulâsı müstemleke ve yarı müstemlekelerla, geri memlekat halkımın iktisudi fa- kirleşmesi hesahina temin olunabilir. Nitekim, bu fakirleşme sessizce yü- rüdüğü ve Avrupaya mütemadiyen müslemlekelerin yarattığı fuslin kıy- rast oluklarından harıl harıl altın aktığı senelerde büyük sanayi menile- ketlerinde de sınıf mücüdelesinin yerinde sınıf ahengi hükümrandiır. Şu halde büyük sanayi memleketlerinde işçi ile sermaye sahibi arasında smuf mücadelesi şeklinde bir (kâr taksimi) mücadelesi mevcul olduğunu kabul otsek bile, bundan başka bir de sanayi memlekelleri amelesi ile ge- ri metuleketler halkı arasında (hayat furkı) seklindeki mücndeleyi de ay- rica inkâr etmemek ve bu Suratle, Marx'ın gınıf mücadelesini, kendisinin izah etllği gibi dhanşümullestirememek garureti vardır. Sermaye terakümü balısı: Marksizme göre umnelenin germa yeleştirilmiş fazla kiymetleri kapitalist sermaye terakümuünün anasıdır. YVakıa müstemlekeler yağmasının ilk ser- maye terakümünde müessir olduğu kaydılunmakla bu İlk sermaye kendi terzayüdü seyrinde asıl kuvvetini sanayi memleketlerinde işçinin kaybol- muş sâyinden alıyor! Fakat gu da Aşikârdır ki, müstemleke ve yarı müslemlekelerle geri mem- leketlerin fasılasız ve vah$i istlamarı ulmasa, bu sermaye devri daimisi na- sıl cereyan edebilir? Bu memleketlerin şanayi memleketlerine verdiği ucux ham veya gıda maddelerine mukabil kendisinc satılan pabalhı fabrika ma- mulâta arasındaki Kiat farkı, acaba kapltalisi sermaye terakümünün ha- kiki mayası değil midir? 15