lüğü mümkün kılmak için âbideleştirilmektedir.. Türk iktisadı, emperyalizme bir daha boyun bükmiyecek metaneti kazanıyor... Bunlar, inkilâpçılık vasfımızın, cemiyet bünyesine müdahalele. ridir. Bu müdahaleler ilerliyor: ilimde Babıüiliyi temsil eden Darülfünun, efendisinin akıbetine uğradı. Ve orada, şimdi- ye kadar dış sayılan ve dış tutulan inkilâp, kürsüleşmek kara- rındadır. O halde, yeni nizam için yeni tefekkür, yeni hukuk, yeni ahlâk, yeni mücssese bekliyebiliriz. Çünkü kürsüleşen inkilâp, millet bünyesine el atarı, içtimai müdahaleye başlıyan inkilâp demektir. Kürsüleşen inkilâp, ebedilik vasfını kazanan ve millet ölmezil- ğine erişen, yani içtimaileşen inkilâp demektir. Ğ Biz, inkilâbın bu kürsüleşmesi işinde, iki esas noktayı şimdiden işaret etmek istiyoruz: 1) İnkilâbın sesi, yalnız kürsü etrafına toplananlara mümnhasır kalmıyacaktır; zira, inkilâbın ihtiyacı, rejimimizin siyasi ve iç- timai bütün esaslarının, muallim, mimar, doktor, mühendis, ida- reci, yazıcı, okuyucu.. bütün vyatandaşlara anlatılmasındadır. İda- re işlerinde de Babıâli kafasının sür'atle sökülüp atılması için, bu kat'i bir zarurettir. 2) İnkilâbın sesi osmanlılaşmıyacaktır. Türk inkilâbının teknik- ten siyasete kadar bütün cemiyet mevzularındaki orijinalitesini kaybettirecek bir «KAALE» cilik, Yeni Türkiye'nin sesi değil- dir. Karşımızdaki kürsüde, rüsum uleması vaizler değil, düşü- nenler ve konuşanlar göreceğimizden eminiz. Zira Kemailzmi konuşanlar, hem ayarlı, hem de ayarlayıcı olurlar; zira bu iş, düşündürücü ve yapıcı bir inkilâbın işidir.