KADRO. Etlâtanun ideal cümhuriyetirnde iki sını? insan vardır: Esirler ve esir sahipleri. Bütün dünya nimetleri esir sahipleri içindir. Ve esirler, EHâtu- nun tasvir ettiği cannetin hapuları dışında bırakılmıştır. Temelleri esirlerin sırtında taşınan bu acayip cennet mefküresi, Eflâtuna göre tamamila haktır ve makuldür. Çünkü Atine site- Il.nı.ll güzidelcrinı' ls;kı'l eden h'ranlarm ve ı,!,('ndı'!urı.n, rtadlar. da spor yapıp akropolda lâf yarışına girişmesi; gayri ahlâki zi- yafetlerde bol bBol sarhoş olup alabildiğine kumar oynıyabilme- si için bu hiyerarşi şarttır. Atinanın staddları, akropolu ve akademisi filvaki artık tariha karıştı ama, Eflâtanun bu iki katlı acayip cennet methüre- si, bugünkü Avrupa mefkhüreciliğinin de hâlâ, terü taze «fikr» idir! & Landra konferansında bugün hep «insaniyet» namına konuşır- layor. Fakat bu konferansın insaniyet davası da, tıpkı Eflâtu- nun ihi hatlı cennet mefküresi gibidir. Bu davanın da iki urusu- ru varı Wüstemlekeler ve müatemlekhea sahipleri! Temelleri, müstemlekelerin ve geri memleketlerin sırtında taşınan müdsır Avrupa cemiyefinde, tiranların ve efendilerin, barsalar- da spekülasyon yapıp, konferanslarda lâf yarışına girebilmesi ve gayri ahlâkt kombinezonlar içinde sarhoş olup olabildiğine * macera oyunu oyruyabilmesi için bu hiyerarşinin devamı gene şart sayılıyor! Eski Yunanda cemiyet muadelesi «Esirler ve esir sahipleri» şeklinde idi. Muasır cemiyette bu muadela «Müs- temleke ve müstamleke sahiplerin şekline dönmüştür! Eflâtundan Roozcelt, Mak Donold veya Adolf Hitlere kadar geçen zaman zarhında beşerin bütün fikir fütahatı, nizamı âlem muadeleşin- de ancak bu kadar bir değişiklik yaptı! ©& İktisadi nasyonalizm! Londra kanferansının efendilerine ve ti- ranlarına göre, cihanın bugünkü sefaletinden, kültür, sınıf, ik- Hsat ve ahlâk buhranındarn yegâne mes'ul olar suçlu budur! 8