1 Temmuz 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 16

Kaldı ki, Marksizmin nihal zufer şeklinde tasavvur eftiği sosyalisi zaferi- nin de bu vaziyeti köükünden tasfiye edebilcceği şüphelidir. Üyle görülüyor ki. Feodualizmin harabeleri üstünde kurulan muasır nizamın büyük sermn- ye memleketlerinde sınıf tezadını tasfiye edememesi gibi, manasır Avrupa- nın harabeleri üslüne gelecek bir sosyalisl zalerinin de, bu dela büyük yu- nayi memleketleri ile gerl hım madde memleketelri arasındaki afurklılık teradıonı tasfiye edememesi, ihtimallerin en kuvvetlisidir. Bu takdirde sosyalizimde sınıf mücadelesinin âlemşümul mahiyetini alü- mamasına mukabil, daba bugünden en keskin tesellilerini (1) veren bir farklılık tezadının yarın -ileri sanayi memleketleri de dahil olduğu halde- bültün cihanın mukadderatını kendine barşlayıcı ve bülün cihanın niza- mını yeniden tanzim edici bir kudret alması, bütün hâdisatın bize leylt ettiği bir hakikattır. O takdirde, gerek sosyalizmin, gerek onun reaksiyonları olun Faşizm veya diğer cemiyet harcketlerinin kül halinde ikinci plâna atılması ve memle- ketlerle memleketler arasındaki tezudın bütün ltemdların başına geçerek, milli kurtuluş hareketlerimizin hukiki ülemşümul inkilihi yaralması be- gerin iarihi bir kaderi olacaktır. Bu bahsi, Türk naskyonalizminin asli prensiplerini şimdiye kudar verdiği- miz fikir hareketlerile teşrih ve mukayese ederken, gelecek yazımızda ver- meğe çulşacağız! (2) () Çünkü bizsat bizim milli kurtuluş mücadelemis de beynelmilel mahi- yeti itibarile bu Tarklılık tezadının tasfiyesi yolunda bir mücadaleden baş- ka bir şoy değildir. (2) Gelacaxk yazımız «Türk nasyonaliğminin Fasizm ve Marksizm ile mukü- yesesi> dir. 16