İlmi sosyalizm: Murx'tan evvelki sosyalizmı muasır nizamı şidâdetli ve 2- mansız bir tenkide tâbi tutmuştu. Fakat bu tenkit, aynl zamanda bu ni- zaraın Ünbilindeki tezatların, ilmi ve objektif bir tahliline İstinat etmedi- gi için neticelerinin kıymeti, edebi mahiyetten çok daha ileri gidemiyor- du, Binaenaleyh Marx kendinden eyyel Fourrier, Owen, Suint - Simon gi- bi ihtilâlci olmaktan ziyade jnsaniyetçi olan zatlur tarafından — işlenen sosyalizm fikirlerini aldı ve munsır vtemiyetin tenkidini, dahili tezatların sistemabik bir İzahına istinat ettirdi. <Muasır sosyalizm (yani ilmi sosyalizm) muhteviyatı itibarile, bir taraf- tan muasır cemiyette iİstihsal vasıtalarına sahbip olanlarla bu vasıtalar- dan mahrum alanlar arasındaki tezadın ve diğer taaritan istihsalde hâ- kim olan anarşinin tahlili neticesidir. Her yeni nazariye gibi ilk zmanlar- da mevcut malzemeye iltihak etmesi zaruri olan bu telâkkinin nazariye esasları çok eski zamana ve daha toplu bir şokilde isc on sekizinci asrın Fransız materyalist felselesine irca olunabilmekle beraber şimdi, bu te- lâkki, muasır nizamın iktisadi hâdiselerine istinat cttirilmiş bulunmuk- tadır.> Frederik Ensles Binsenaleyh Marx'tan evvelki âlimlerde (idealist) bir mahsul olan sas- yalizm, marksizmde muasır Avrupa cemiyetinin matervalist bir tenkidi halinc getirilmiştir. Bu telâkkive göre sülhsal Aletlerine sahip olan sınıf- ların, iş saatlerini araltmamak, fakat amelenin yuratlığı Tuzla kiymet- leri çoğaltmak yolundaki mütemadi cehdi, buna mukabil ise çalışam s1- nıfların mütemadiyen İş saatlerini azaltmak ve yevmiyeleri vuğallmak yolundaki mücadeleleri muasır nizamın tanzimi gayri kabil tezatlarından birini teşklil etmektedir. Bundan başka, rekabetin istihsal âletlerinde mütemadi terakkiler yarat- masına mukübil, ihtişacım hesap olunmaması ve İstihsalin bir plâna tübi tululmaması, muasır nizamda arz yekünları ile talep yekünları arasın- da mütemadi nisbetsirlikler yaratmakta ve bu nisbetsislikler iklisadi buh- ranları doğurmaktadır. Binaenaleyhi yine bu lelâkkiye göre buzünkü ni- samda, istihsal âletlerinin mütemadi terakki temayülü ile cemişetin içti- mai bünvesi arasmda diğer bir tezat daha vardır. Daha sonra sermüyenin mütemadi genişlemesi, onu gittikce mülkiyeli şah- siyenin eerçevesinden çıkarıyor, Sermaye mütemadiyen ternerküz ediyar ve gittikçe dahu ax insanların veya teşekküllerin elinde toplanıyor. Bina- emleyh sermayenin bir taraftan gayet mahdut ve istihsalden gittikçe a- Jâkaları kesilen insanlar elinde taplanmasına mukabil işçi sınıfınm mütle- madi tekâsüfü ve şuurlanması, bu sınıdın İehine ve sermayedar sınıfin aleyhine bir muvazene yaratıyor. Bunlar ve bunlara mümasil tezatların neticesi Marx'a göre bir glin amele sınıfı ile sermayedar sınıfı arasında zaruri ve kat'i bir hesaplaşma doğurucaktır. Marksizm iktisadiyalı; Tuithi orijinleri itibarile marksisl iktisadiyat, İn- kilir siyasi iklisadından, Adam Simit ve bilhassa Rikardo'dan mülhem ol- muşlur ve Rikardo'nun Mark üstünde müdahalesi bilhussa (sây kaymeti nazariyesi) iledir. Şöyle ki: 1l