Sen vyaracak yerün Dolambaç dolambaç volları olur, Atlu bütap çıkamaz, Anun balçığı olur. Ala yılan sükemez, Anım ormanı olür. Gük İle pehlü uran Anun kalesi olur Gürz kuyuben göünul alan Anun görklüsü olur. Hay dimedin baş getüren, Anun cellâdı olur, Guğreninde kalkun oynar, Anun bnbası olur. Yayuz yerlere yeltendin kayda döngil, AZ sakallu babanı, olmuş karıcık ananı bozultmazıl. Dedi. Kanduralı kakıdı, Eyder: Ne söüylersin, ne edersin, canım haha? Bu kadar isten korhan yiğit mi olur? Alp ere korhu vermek ayıp olur! Anın dolambaç yollarını Kadir korsa dünle yüriyim. Atlu butıp çıkamaz anın Balçızına kumlar döşeyim, Ala yılan sükmez armanını Çakmak çakm oda unram. Gökle pehlâ uran külelerin Kadir korsa yapamı yıkatuı, Göz kaçuben gönül alan Görklüsünün boynun üöpen. Gağreninde kalkan aynar babasının Kadir korsa basşm kesem, Ya varam, ya varmıyam, ya gelem, ya gelmiyem; Ya kura buğranın göğsü altında kalam; Veya kara boğanın boynuzunda illşem; Ya kağan aslanın kıynağında didilem; Ya varam, va varmıyam, ya gelem, ya gelmiyem: Bey baha; hataun unu, esen kalunr! Dedi: Gürdüler ki namus icin peklemez. Evitiler: — Öğmul, uğrun açık olsun, sağ esen yurıp gelesin, dediler. Abızmım, anasmın ellerini Üptü. Kırk yiğidin yanma hırakt. Yedi gün yedi gece yürüdüler. KAlir serhatlerine erdiler. Çadır dikliler, Yöğrük atın üğürdüp Kanduralı gürzün güğe atar. İnip yere düşmeden kayrur, tutar, Hey kırk eşim, kirk yoldaşımı! Yöğrük olsa, yarışsıun,