rol ve müştakatı ile, buna istinaden petrolleşme - sanayileşme hakkındaki malümatlar bazı noklalara işaret elmek İsleriz. Müellifin fikrince memleketimizde 1/1/930 da 8,492 adet olan motörlü nukil vasıtaları günden güne arlarak 1932 de her halde 10,0dü e baliğ ol. muştur, bunu da ön yıllık vasati benzin sarfiyalını alarak ve beher otamg- bilin yevmiye 5 kilo benzin sarfettiğini kabul ederek yaplığı hesapla bul- maktadır. Bir defa mademki on yıllık yasatı alınıyar, o halde bu hesap tekmil on yıl için kabili tatbiktir. Yani bu hesapla 938 de olduğu gibi 930, 931, 932 de de ayni rakamı hesap etmek mümkündür. Halbuki bizzat mü- ellifin bize verdiği müfredatlı istatistiklerden anlıyoruz ki 930 da memle- ketimize giren 23,793 ton benzine mukabil 932 de 22080 ton girmişstir. O0 halde bu İki sene zarfında ©» 7.5 kadar bir eksilme var demcektir. Esasen tekmil ihsal malümat 1929 senesşinc kadar muntazaman artan petrol ve müştakatı sarfiyatımızın bu tarihte azaml hadde vâsıl olduğunu ondan sonra da yine muntazaman bir azalma kaydettiğini gösteriyor. Buhran se- neleri dolayısile bunu da gayet tabhli görmek lüzımdır. Vesaiti nakliye adedine gelince; bizce mühim alan adetten ziyade İşleme miktarıdır. Çünkü iktisadi hareketlerde mühim olan, bir tarafa abılmış, eskidiği için çürümeğe terkedilmiş motörlü nakil vasıtaları değil, faal »- lan, iş gören nakil vasıtalarıdır. Bu da bu nakil vasıtaları motörlerinin is tihlâk ettiği mahrukla tayin olunur. Son buhran seneleri dolayısile vesaitl nakliye ithalâtı miktarında mühim azalmalar olduğu her sene eskiyen miktarların yentlerile telâfi edilemediği şüphesiz bulunmaklı beraber, farsı muhal olarak benzin ithalâtiniın azalmasına mukabil vesaiti nakliye adedinin arttığını kabul clsek de bu hal iktisat noklaj nazarından bir zi- yandır. Meycut makinelerin ax çalıştığını 1fade ettiği İçin randemunları- nın kötülüğe doğru gittiğini gösteren bir içaretlir. Nitekim 1929 dan sonra sanayilmizde petrol ve müştakatile çalışan sanayi gubelerinde az veya çok hir genişlemenin muhakkak olmasına rağmen petrol sarfiyatının artmayı- şını ayni suretle taysife mecburuz. Bu sebeple biz mücllifin verdiği istatis- Liklere istinat ederek diyeceğir ki; 1929 dan itiharen petrol ve müştakatı fiatının memleket hatlcinde en az bir mlisli ucuzlamış bulunmasına mu- kabil bizdeki istihlâk miklarları ve bununla mütenasip olan mihaniki iş muntazaman azalmıştır. 1929 sencsindeki fazla ithalâtı yeni gürmrük tari- fesine atletsek dahi bunu takip eden 1930 daki benzin ifhalâtının 1922 den fazla oluşunu başkaı suretle izah etmienin imküânı yoktur, Bu azalmayı da çok tabii bulmalıdır. Bir taraftan buhran diğer tarallan bütün etmtea fiatlarının sukutuna mukabil duhilde petrol ve müştakatı fia- tının sabit kalışı, hattâ yükselişi, ve bunun neticesinde moutörün zirant sa- hasından hemen tamamen atılması, amcle yevmiyesinin kıyas kabul et- miyecek kadar sukutu dolayısile bir çok sahada kol kuvyetinin makine kuvyetinden daha ucur oluşu bu gerilemeğe sebep olmuştur. Mahruk ve enerji fiatı ayni şekil ve seriyede tululursu daha da gerileme olacağına şüphe etmemelidir. Bu neticeye vüsıl olduktan sonra Şu noktayı bir kere daha teharüz ettir- mek isteriz ki; sanaylleşme ve iktisadıyalımızı bu cepheden iyileştirme için evvel beevvel bir enerji, bir mahruk meselesi karşısında bulunuyoruz. Bu meseleler esaslı bir hal suretine raptedilmeden kuracağımız sanayi çorak toprak üzerine atılan tohuma benzemekten kurtulamıyacaktır. 4A