1 Temmuz 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 34

1 Temmuz 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ve bir nevi «Tavalfi - Mülük» anarşisine uğramış olan Uberal cihan mi. zamı, her tarafından kopmukla ve irili ufaklı parçalar halinde ihtirasların istikametinde dajğılıp gitmektedir. Buna çare arayıp Londra konleransı'na karar verenler, konferans ruzmı. mesinin birinci maddesi olarak «hüdisenin seheplerini telkiks eylemeği kabul etmiş olsalardı, mesele ciddileşmiş olurdu. Fakat bunu yapmadılar. Bilâkis, sebepleri kendilerine göre tahrif ederek #kopup giden parçaları Londra'da lehimlevelim» üediler, Kırılan bir çanağın bile parçaları nasıl bilişir ve böyle bir bitişmeden ne kadar huyır umulur, bunu bir çocuk dahi bilir. Fakat Avrupalı finans ve sanayi sergerdelerinin emrinden çıkama- yan «Kançalarya kurtları», cemiyet parçalarının bitişebileceğine, nedonse, inandılar ve İnandırmak İstediler. Halbuk! gümrüklerden ovvel gümtüklerin sebeplerini kaldırmak lâzımdı Ve puara osusım tayin etmezder evvel milletlere, para esasinın esasını te- nn etmek lâziımdı. Amerika, yüksek hayat seviyesini muhafaza edebilmek için gümrük koy- muştu. Avrupa, geri tekniğini koruyabilmek için gümrüğge büş vurmuştu. İngiltere, merkezdeki geri sanayiini Dominianlardaki ileri ziraata korut- mâk için Ottawwe'yı yapmıştı. Ziraat ve ham madde memleketleri ise, sanavisizliğin korkunc zararlarına nihayet vermek üzere gümrüklere sığınmışlardı. Bu noktalar, gümrük faslınınm sadece anakalemleridir. Tafsilâta girersek, ne kadar millelk yarsa o0 kadar gümrtük ve ne kudar gümrük varsa o kadar esbabı mucibe buluruz. Nasıl olur da böyle bir dava, sanki «günmarük» de- ninee herkes için birmiş çibi bir çırpıda hulledilir? Para esasmın esasına gelelim., Para esası isterse teneke yahul kalay ol- sun, Bunun nç kadar ilibari bir şey ulduğunu, bugünkü cihan manzara- sından iyi ne isbat eder? Mühim olan esaşın esasıdır: Veyin iVadesi olan para, ve, ne icin para” Bir #amanlar kıymetten düşen para, iflâs halinde olan bir Osmanlı hazi- nesine delâlet ederdi. Şimdi inflasyon, Amerikanın Avrupayı tirtir titrel- tiZL bir silâhtır. Her ikisi de inflasyon değil mi? Haydi Osmanlı impara- torluğu geri bir memleketti; ve haydi İleri bir memleket için inflasyon ya- man bir tefevyuk vasıtasıdır diyclim, neden üyle ise Belçika yahut Fransa, yahut Almanya ayni tatlıdan çerezlenmiyorlar? Demek ki hu da değil. İle- rilik gerilik meselesi de değil. O hulde? Çünkü saydığımız Avrupalı memle- ketlerin elinde ham madde kaynakları yoktur. Ham maddeyi düşük bir para ile vya Amerikadan yahut İngiltereden alacaklardır. Halbuki onların şimdiye kadar ki kârları, ham maddeyi (ham madde Hatları mamul mud- de fiatlarına göre çok daha fazla düşmüş olduğu icin) ucuza almak, işle- moek, pahalıya satmak ve araduki farktan geçinmekti. Şimdi halbuki, İn- giliz ve Dolar düştükten sonra ham madde #iatlarında bir yükselme var- dır. O hâlde altın esasına vani âalım kabiliyeti yüksek olan parayua sadık kalmak lâzamdır ki amteanın nevinden yapılamıyan istifade kambiyo Tar- kile temin edilsin, Fukat bu sefer de, karşı taraf ayni zamanda sunayitci olduğu için, rekabet kabiliyetl kalmıyacaktır ve v buraf sakacak bu taraf karşıdan bakacaklır. Bu taraf purasını düşürse halbuki, ham madde kay- 34

Bu sayıdan diğer sayfalar: