mek değildir. Bir hareketi yaratmak, o hareketin bütün doğum ağrılarını önceden kendi ruhunda duymak demektir. Kâzım Ka- rabekir Pş. ise, Milli Mücadele'ye iltihak etmiş, ona maddesini vermir fakat ruhunu, herzaman, tereddüdün ve opportünizmin elinde esir bırakmıstır. O, bu mücadeleye, itilmiş, bunun peşin- den koşabildiği kadar kosmus, fakat hiç bir zaman, nefsinde rül- pesinden ve resmi salâhiyetlerinden geçmek foragatimi güstere- memiş, ruhunda kendinden bir inkılâp yaralmanın doğum ağrıla- rını, hiç bir zaman duymamışlır. Ünceden kendi ruhunda ve son- va da hayatın seyrinde «herşeye ve herkese rağmen» yeni ve ileri bir inkılâp hamlesini, kendinden, hiç bir zaman şekilleştirmemiş- tir, Dün olduğu kadar bugün Wilson'cu olan Kâzım Karabekir Pş, nm, İnkılâba ne vakit karıştığını ve ondan ne vakit uzaklaş- tığını, bahse mevzu etmemelidir. Çünkü onun filyaki maddesi Milli inkılâbımızın bir safhasına sürüklenmiş, fakat ruhu ve zih- niyeti, csasen o inkılâbın herzaman ardında ve haricinde kal- mıştır. Zefer, mühim bir şeydir. Fakat bir zaferi bir Millet hamlesi hesa- bına istismar edebilmek, ondan da daha mühimdir. Tarih bize, hayatlarında zaferler kaydetmiş bir çok kumandan iszimleri verir, Fakat bütün son devrin insanlık tarihinde, bir zaferden bir Mil- let hamlesi yapmak kudreti, tek olarak GCAZİ'nindir, Bir askeri veya siyasi zaferin bittiği ve bir inkılâp hamlesintn başladızı nak- tada ise, artık ŞEF doğmuş demektir. Kâzım Karabekir Pş. nın kumanda kudreti veya askeri hareket- lerinin kıymeti hakkında teknik münakaşalar yapılabilir. Takat ona yabancı olan, asıl, ŞEFLİK vasfıdır. O, Milli Mücadele'nin bir devrinde, belki bir kumandandı. Fakat ŞEF, hiç bir zaman ol- madı. © Çünkü: ŞEF, herşeyden evvel, hadisatın önünde giden adamdır. Önceden sezdiği, önayak olduğu cemiyet hadisesinin safhalarını bir kita- bın yaprakları gibi perde perde uçar, ve, o cemiyet hadisesinin her safhasına, kendi damgasını vurur. Bir cemiyetin her ferdi, o cemiyetin inkişaf istikametlerini ayrı 7