rına değil, ancak mesuliyet gibi ağır ve bedelsiz bir andın mane- vi zırhına girebilirler. 8 İnkalâbımızın bütün esaslarını, bütün gayelerini, teşkilâtına ha fası ile bağlanmış bir Türk gençliğine belletmek. Üzarine aldığı mesuliyeti Büyük Nutuktaki son cümle ile ve Başbuğgun dedikle- vini tekrar ettirmek suretile anlatmak. Ve sonra, ona vazife ver- mek. Yığın halinde vazifeler vermek. Bu vazifelerin millete yap- tirdan büyük halkınma işile niçin ve nasıl alaâakadar alduklarım anlatmak, Bu vazifelerin memekel yapısında nasıl plüân, iş Ve 1de- al mafsallaşmaları yaptıklarını göstermek. Cephede seçme kıt'a ve seçme zabitin vazilesi nasıl zaferi bir manivelâ oyunu ile bu tarala atmak ise, böyle bir gençliğe verilen vazitfenin de tıpkhi ©- nun gibi olduğunu ispal etmek. İşte kurtuluş inkılâbının genç nes line, akıncı nesline, serden geçti nesline Böyle bir lerbiya veril- melidir. Bunu yaptıktan sonra aunilorma meselesi kendiliğinden hallolur. © Gençliğin hendi kendine yaptığı harekeller olmuştur. Suç işledi- g1 iddia ediliyor. Daha tabit ne olabilir? Bir tünelin tki ayrı ucun dan girip aradıklarını kaçıran ve birbirlerile çarpışan ihi insan gibi, geçen Razgrat vak'asında, Türk gençliğile Türk zabıtası, biri yalın heyecan öteki yalın inzibat, karşı hkarsıya kalıvermiş- lerdir. ; Gencliğin bütün bu hareketleri, oazife ve rol almak için çırpındı- ğını gösterir. Onu teşkilât içine alarak istediğini vermekte gecik” miyelim. Düşünelim hi, nihayet hahkı olan bir şeyi istliyor. Ve se- vinerek tespit edelim ki, olduğu gibi inkilâp davasına buğlanan bir gençlik, yalnız bizimkidir. KETEEEREN I a aammee e— 1 *