Yel Değirmenlerine rastlıyor. Fukutl bu yel ı!nğîı'manl'ı—rî uzaktan Don Kişot'un gözüne kılıçlarını çokmiş ve tehevvürle kendi üstüne aaldıran devler gibi görünüyaorlar. Asil Şövalye derhal Rosinantı'nı mahmuzlıyor, zırhlarına çeki düzen ve- riyor ve her taraftan kendisine saldıran bu devlere meydan ukumaya başlıyor: — Her tarafım devlerle sarılmıştır. Kılıçlarına asılan, mızraklarını kal- dıran bu hain canavaclara karşı kendimi göstereceğim. Asaletimi İz- bat edeceğim. Haydi ey kahraman Rosinantım! Beni zaferlerden zafer- lere ulaşlır! Haydi ev bana müzinin )'.'ırîî.ı_-.'ırı olan kılıç kf_—:;mcz' kur;un geçmez zırhlarım! Beni düsmanlarımın hiücümundan koruyum! Don Khot’un. uyuz atı, kadit vücudü ve bir yığın huürdavattan b!şkn bir şey olmayan hamulesile, mızcaktan haşka her şeyc benzeyen bir değneği sallayarak yel değirmenlerine saldırdığını gören Sanşo, Panşo, efendisine yetişmeğe ve ona hakikatı anlatmaya koşuyor. Fakat ne ça reki efendisi, bu topal eşekle yürüyen aklı selimi çoktan geride bırak mmiştir, Fakat hikâyenin sonu malum, Rüzgârm önünde var kuvvotile dönen bir değirmenin kanadı. Don Ki- şot'u atile beraber alıp uzaklara fırlatıyor. Sanşo Panşo yetiştiği zaman onu bir tarafta bir yığın halinde buluyor. Rosinant çoktan vahata ka- vuşmuştur. Dan Kişot'un o kadar güvendiği zırbının ise, her deliğinden bir başka sefalet göze çarpmaktadır. Servantes Don Kişot'u bir hikâye gibi yazdı. Fakat bu hikâyenin her <vak'a> sında bir «Boşeri zaaf> m senbolü vardır. Bu hikâyede Don Ki- şot ne bir deli, ne de bir gülünç adamıdır. O sadece bir <İdefiks» i bir «Fikribâtil> 1 temsil ediyor. Bu fikribâatıl ise, onun akan hayatın ardında ve haricinda halan, hayatın seyri içinde artık tasfiye olunan varlığıdır. Bir taktm Şövalyelik romanlarının Üstüne kapandığı senclecde ne atı- nın çöktüğünü, ne zırhının delindiğzini ne de şahsiyetinin kaditleştiğini fark etmeyen bu manyak Asilzadenin bir gün bir kanat darbesile kendi içine yıkılması zalen mukadderdi. Akan hayatın ardında kalan ve artık © hayatın akışına uymayan fikir- leri ve ölçüleri, adetâ bir paslı zırhı «iler gibi bir kaç kelime kombine- zonıyla parlatıp, hayat yolunda yarışa cıkarmak isteyen insan tipi her zaman görülmüştür. Hattâ yalnız son ayların Türk matbuatından bile biz bu çesit fikir sürümlerinin bin bir misalini seçebiliriz. © Kürsü politikacılığı Bir Darülfunun Müderrisi yazıyor (1): © Gençler! Size sakulan devletçilik fikirlerini dikkatle tetkik ediniz. (1 - İnkılâp Gevletçiliği ve İBtiKI devletçiliği. Yazan: Müderris İbrahim Tazil bey, Axşam gasetesi 19/4/0993, 10