cek bir nakilcilik'in münakaşayı takip eden İnkılâp nesli naza- rında evelden beyenilmiyeceği tabii ve âşikâr idi. Netekim, öyle oldu. Üstünde durulması iycap eden en esaslı noklalar; ya bir kalem darbesi ile cerholunan yahut gelisirüzel toplanan bir ta. kım hatıralar, hikâyeler ve kronolojik münakaşalar arasında kay- boldu. Karşı tarafın, bilerek bilmiyerek, kendi imzası ile kendi aleyhine uzatlığı, beri tarafın da kendi lehine ele aldığı en güzel vesikalar, fena yürütülen bir münakaşanın dağınıklığı ve teknik. sizliği içinde harcanıp gitti. 8 Çünkü: : VESİKA, lâalattayin kullanıldığı zaman hiç bir şey ifade etmez. Bir davada, vesika kadar mühim diğer bir şey vardır ki, o da, vesikanın kullanılış tarzıdır. Vakıa, vesika, hadisatırı bir parça- sıdır. Fakat biz bu parça ile bir «kül» lü, bir «bütün seyir» i iyzah mecburiyetinde kaldığımız zaman, ona, onun zahiri maddesinde belki de görünmiyen fakat zutında mutlaka mündemiç bulunan manayı izafe etmeğe, yani vesikanın kendisini iyzah etmeğe mec- buruz. Aksi taktirde bu vesika, müdafaa etmeğe çalışlığrımız da- vanın içinde tesirsiz veya hareketsiz kalabilir. Çünkü «hadise» bir «seyir» dir, dinamik bir şeydir ama, vesika, ekseriya sadece bir «ân» 1 statik bir vaziyeti aksettirir. Biz onu kullanırken onu «seyir» i içinde almaz, onun dinamik manasını mutalaa etmez, yani onu hadisenin bütünlük'üne bağlamazsak, bizzat vesikayı israf etmis oluruz. Meoselâ, Kâzım Karabekir Pş. nın Milli Mücadele'ye iştirak ettiği âşikârdır. O, bu iştirakini, binbir mektup, telgraf, ordu emri v. s, ile tevsik edebilir. Fakat bu veskaların herbiri Kâzım Karabekir Ps. nın mücadelenin her hangi bir ânındaki coğrafi mevkiini göz- terebilir. Bu, mücadeleye sürüklenen, Karabekir Pş. nın ruhu de- gildir. Maddesidir. 5 Çünkü: Bir mücadeleye iltihak etmek, hiç bit zaman onu yaratmak de- () Büyük Nutuk l ö