lerde fertlerin iktisat sahasında nasil tesanüt içinde çalıştıkları ve gaire gibi bahislerden başka bir şey değildir. Hattâ bu zehiri görünüş sebebiledir ki, Ahmet Beyin bu notla- rını dinliye dinliye büyümüş olup ta orada hazır bulunanlardan bir kısmı, bu malümatın kitaplarda daha toplu bir şekilde bu- lunduğunu ve simdi, Jlise, hattâ ortamekteplerde okululan bu malümatı öğrenmek istiyenlerin bu kitaplara her zaman müra- caat edbileceklerini söylemişler ve anlatılan seylerin Türkiye ve Türk inkılâbı ile ne alâkası nlabilecezini sormuslardır. Halbuki vaziyet hiç te bu kadar basit değildir. Bu konferansta Ağaoğlu Ahmet Beyi, harcıâlem bir takım malümatı tekrarla- mış ve davâsını Türk inkılâbı meslelerine raptetmemiş olmakla itham edenler, mevzuların yalnız zahiri teselsülüne aldanmış- lardır. Fakat bu meyvzuları böyle saf bir alâka ile anlamağa ça- lısşanların azlızına mukabil, gene hepsi Darülfünün Müderrisleri- İe mensuplarından olan daha kalabalık bir kısım bu konferansı tamamile yerinde ve maksada uygun bulmuslar, Azaoğlu Ahmet Beyin zahiri bir ilim edası altında ifade etmeğe çalıştığı inkı- lâp ideolojisi aleyhtarlığını, iktisadi teşkilâtlilik aleyhtarlığını anlamışlar ve onu heyecanla benimsemislerdir. Fert, aile, tesa- nüt, iş bölümü ve saire gibi hakiki maksada perde kılınmış za- rarsız mevzular arkasından, yeni Türk devletinin kendi prog- ramına mevzu kıldızı u.inhrlâpçzlrk ve Devletçilik» prensiplerine karşı hırçınlıklarını haykırmıslardır; Devlet mefhumunun, inkı- lâp mefhumunun yeni ve inkılâpçı telâkkilerine karsı cephele- rini sıklaştırmışlardır. Bu konferansın cereyanına ait elimizde tam zabıtlar olmamakla beraber, gerek onun gazetelere intikal edebilen safahatı, gerek diğer suretlerle muttali olduğumuz ce- reyanı bizim bu kanaatimizin delilleridir. Ağaoğlu Ahmet Beyin, Devletin iktisşadi teşkilâtçılık prensiple- rine karşı mutaassıp aleyhtarlığını izhar için bu defa da bir konferansa mevzu kıldığı meselelerin teferrüatlı tahlilne bura- da da yer ayıracak değiliz. Birzamanlar Ankara'da tekrar edil- mek istenildiği zaman daha üçüncü konferansında tek dinleyici- si bile kalmıyan bu bahisler üzerinde mütalealarımızı biz daha Ğ