maceraperest klasik Rus kadını tipi ortadan tamamile kaybol- mamıştır. Ötellerde, barlarda ve hattâ bazı bu gibi kozmopolit muhitlerde, boyalı dudakları, sürmeli gözleri ve ince ipekli ço- raplariyle, bunlar, yabancılarla derhal romanlardaki tavurları- nı takınarak konuşurlar. Kimi bir jenralin kızı, kimi bir baro- nun karısı, kimi de zengin bir zahire tüccarının yeğeni idi. Fa- kat, büyük felâketten sonra... Bir büyük otclin barında kadehimi dolduran servense'e soruyo- rum: x— Moskova'lı mısınız? «— Hayır, Sen Petresburg'luyum. Ve inadına bu SEN PETRESBURG harfleri üstüne bastırıyor. «— Yani Leningrad'lı değil mi? &—- Hayır, Sen Petresburg'lu... Sert bakışlı gözleri bir çelik parıltısiyle parlıyor. Soluk, bir ölü renksizliğiyle soluk benzi öfkeden bir kat daha sarardı. İnce dudaklarındaki boya bile rengini attı. Yavas, fakat, kat'i bir sesle: x— Lenin, bir şehre ismini veremez. O burada, Kızıl meydan- da'ki mozole'nin sahibidir.» Kadın bununla ne demek istedi, bilmiyorum. Zaten, dikkatim, çoktan, gördüğüm bir #lirt sahnesime takıldı. «Bar Âmcrikenx in tezgâhı başında başka bir serverse uzun sandalya üstünde- ki müsteri ile tatlı bir hasbihaldedir. Tıpkı, Wrangel dökülüşü, İstanbul'a gelen «harasşo»lar gibi, kırılıyor; kaşlarını yalancık- tan çatıyor ve Rux dişilerine mahsus kumru sesile ötüyor. İskemle üstündeki adam, mutlaka bir yabancı mühendistir. Ve mutlaka kadından bir rendez-vDous koparmağa çabalıyor. Beyhude zahmet... Kadın belki «gelirim» diyecektir. Belki de gitmeğe can atıyor. Fakat, bin türlü manialar çıkacak ve karar- Taştırılan rendez-vous olmıyacaktır. Niçin? İddia edildiği gibi araya »gepeu» mu girecektir.? Kadın bir yabancıya söz. verdiği için Sibirya'ya mı sürülecektir? Hiç zannetmiyorum. Soviet Rusya'sının şehirleri zaten böyle buluşmalara müsait değildir. Bizim bildiğimiz cemiyetlerden kopmuş adacıklara benziyen ve o cemiyetlerin bütün zevk ve eğlence unsurlarını toplamış bu- 42