rek bilgi bakımlarından geri ve kifayeltsiz fert ve zümrelerin kazanc hırslarına peşkeş çekemeyiz. Hic milletin her hangi bir müdafaa cihazı, bususi bir kazanç vasıtası olarak pazara çıka- rılabilir mi? Milli iktösat dâvâsını bir takım tarihi zaruretler altında bir miülli müdafaa meselesi olarak almıyan ve onu sadece «hususi bir iş» telâkki eden garp medeniyeli, bugün, bu hatanın cezasını acı açı çekiyor: Garp memleketlerinde, milli iktisat, bir milli müdafaa unsuru değil, bir istismar ve bir tecavüz âleti, bir parçalanma vasıtası, bir #nhilâl ve anarşi âmili olmuştur. Halbuki, biz milli iktisat dâvâsımı her şeyden önce, bir milli müdafan meselesi olarak almağa mecburuz. Bu mecburiyet, in- kılâbımızın mahiyetinde mündemiçtir. Milli kurtuluş hareketi- ni, türk milletinin müstemleke sartlarından kurtulması ve kendi iktisatça istiklâlini kurması hareketi olarak alınca, milli ikti- sat dâvâsının, milli müdafaa meselesi kadar mühim bir «Devlet işiv olduğu anlaşılır. İşte, milli iktisat dâvâsının bu suretle telâkkisi neticesidir ki, bir «İktisat Erkânı Harbiye dairesi» volünü oynıyacak Âli ikti- sat meclisi, şimdiye kadar olduğu gibi, passif bir varlık dezil, milli iktisadiyatımızın seyri üzerinde aktif bir surette tesir icra eden hâkim ve nâzım bir cihaz olacaktır. © Bu günkü Âli iktisat meclisimizin böyle bir mahiyet alabilmesi için, hiç şüphesiz ki, ona bambaşka bir şekil vermek icabedr. Yılda iki defa, beş o ngün bir araya gelen muhterem meclis aza- larının önlerine konulan mühim, mühim mesleleri esaslı bir su- rette tetkik etmelerine, bugünkü şartlar altında, maddeten im- kân yoktur. Meclisin neşrolunan raporlarında, mevzuların etraflı ve delilli bir tahlilini, ve ayni zamanda böyle bir tahlile dayanan yine etraflı ve delilli bir tedbirler zincirlemesile aalması lâzımge- lenvin bir terkibini bulamayız. Sonra her hangi bir mesele için muhtelif tedbirler öne sürüle- bilir.