matikliği içinde fetişleştirdizğimiz bir para mefhumundan ileri geldizini daha iyi anlıyoruz. O kadar ki, cihanmın bu dümenli- para devrinde, para'ya iradi olarak bir şekil vermek ve iradi olarak bir esas kaleme almak, önümüzdeki beynelmilel iktisat ve para konferansı'nın başlıca meselelerinden birini teşkil ede- ceklir. Cihan harbinden evvel, insanlığa böyle bir teklif yap- mak, «Altına lüzum yoktur. Parayı emtia fiatlarına göre tanzim ederiz'» yahut «Altın tsaslı para kabul edilebilir. Şu kadar var ki, hem altınsız memleketlere altın tenin etmek hem de bu gibi memleketlerin tediye muyazeneleri bozulacak olursa bunu ko- layca düzeltmek çareleri lâzımdır!» şeklinde sözler söylemek, kürsü iktisatçılarının nazarında ilmi bir zımdıklık sayılırdı. Bu- gün halbuki, bu gibi sözler, modern iktisat ilminin girizgâhları hükmünü almıştır. Hattâ, resmi konferansların Tuznamelerine geçmiştir. Konjunktur yani piyasayı tetkik ilmi'ni kuranlardan biri olup Almauya devletinin ayni isimdeki müessesesini idare eden Prof. Wagemann, «Was ist Geld?» (Para nedir?) isimli bir kitap neşretmiştir. Kitabın mevzuu, para'nın fetişleştirmeğe değer hiç bir tarafı kalmadığını ve idrakimize, pek alâ girmiş bulunan bu iktisadi unsurun idaresini, bazı kaideler dahilinde, mükemme- len başarabileceğimizi isbat etmekten ibarettir. Profesör, bize evvelâ, para'nın ustaca bir tarihçesini yapıyor. Bu kısımları her hangi bir iktisat ve maliye kitabında da bul- mak mümkündür. Yeni olan şey, muhtelif devirlerdeki muhte- lif paraların kanuniyetlerini tesbit ederek bu kanuniyetler ara- sında yapılan şaşırtıcı mukayeselerdir. Kitabın siklet merkezini, bugün bizim «krediv ismini verdiğimiz «defter ve hesap para- sıpnın hakiki (Fiduciatre) paradan başka bir şey olmadığını is- bat eden kısımlar teşkil ediyor: «Kanunu yapan, defter ve hesap parası'nı emniyet altına alma- yı ihmal etmiştir. Bunun, cihan harbine takaddüm eden yirmi sene zarfında bir zararı dokunmamıstır, çünkü o sıralarda ikti- sadiyatımız devam eden bir yükseliş halinde bulunuyordu; fakat böyle bir usulün (yani kredinin kontrol altında bulunmaması), uzun sürecek olan bir buhrana mukavemet edemiyeceği asikâr *0 <