şirketlerin meserifi umumiyelerinin de daima yüksek tutulduğu malümdur. Bütün bu âmiller neticesinde tabiatiledir ki, maliyet fiyatı dai- ma yüksek kalmış ve kalacaktır. Şehir halkının alım kabiliyeti- ne ve ihtiyaçlarına uygun bir fiyat politikası takibi, imtiyazlı bir şirketten beklenilebilecek bir siyaset olamaz. Bütün imtiyazlı sirketlerin. bir taraftan mübavaa kanalıyle. di- ğer taraftan da kâr. amorti akçası. ihtiyat akcaşı. prim. ikrami- ye ve sair suretlerle kazançlarını daima memleket haricine akıt- tıkları da tabitdir. Bunun ise tediye müvazenemiz üzerindeki menfi tesiri malümdur. Halbuki. büyük bir şehrin elektrik. su. telefon. havagazi, müna- kale gibi kütle ihtiyaclarımnı tatmin vaziyetinde bulunan bütün âmme hizmetleri vasıtaları ayni zamanda belediyeler için de en mühim varidat kaynaklarıdır. Hic şüphesiz ki. bir âmme hizmeti müessesesinden beklenilen ilk şey (kâr) değildir. Bir çok ahvalde bu müesseseler. kürsız da işlemek mecburiyetinde kalabilirler. Fakat ecnebi ve imtiyazlı bir şirket için bu endise kat'iyyen varit olamaz. Çünkü bunların ilk ve sorı gayesi herhangi bir âmme hizmetini ifa etmek değil. sadece hâr yapmaktır. Fakat belediye elinde bulunan bu âmme müseseseleri, haki- katen halhçı bir belediyeciliğin icabettirdiği siyaset neticesinde bile kâr getirir işletmeler haline girebilirler. Ve o vakit belediyec bütçeleri müstahsil ve devamlı bir varidat kaynağına sahip ol- muş olurlar. Çünkü bütün bu şehir hizmetlerinin fiyatı düşerse, onlardan is- tifade eden halk miktarı da o nispette genişler. Meselâ elaktrik ve münakale fiyatlarının ucuzlaşması. elektrik kullananların ve tramvaya binenlerin adedini çoğaltır Bu itibarla. bütün bu gibi gehir işletmelerinin iyi ve ihtisadi bir idare altında Râr bırakan müesseseler olacağı şüphesizdir Hangi belediyemiz, böyle devamlı ve müstahsil bir varidat kay- nağına karşı istiğna gösterebilecek vaziyettedir?. 2