ıti- ısa eni nat bir t jisile, hülâsa ihtilâl usul ve idareleriyle yürüyemez. Şimdi artık ihtilâlin bayrağı olan giarlar gibi inkılâba da yeni fakat derin ve medeni fikri düsturlar ve nazariyeler lâzımdır. İşte bu düstur ların ve nâzariyelerin hey'eti mecmuası inkılâbın ideolojisini teşkil eder. İhtilâl için hücum şiarları ne ise, inkılâp için de fik- riyat sistemi, nazariye yahut ideoloji odur. İhtilâl şiarımı doğura- mayınca nasıl hedefsizleşir ve akimleşirse, inkılâp ta ideolojisini tedvin edemeyince öylece dejenere olur, erir ve mahiyetini tağ- yir eder, Meselâ bizzat bizim inkılâbımızı bu noktada misal gibi alabiliriz. Eğer o kendi kendine haslığını, bize benzer milli inkı lâplar için örnekliğini, bir büyük tariht seyrin öz ve tesirleri itibariyle alemşümul mahsulü olusunu, aktif müteaddi ve müte- canis bir inkılâp nazariyesile izah etmeseydi, bir gün sadece köhne Fransız inkılâbımın kötü bir taklidi olan bir küçük burju- va demokrasisi hareketine pekâlâ istihale ettirilebilirdi. Kaldı ki onu yürüten Şeflerin köhne kayıt ve şartları bilmeyen, tanıma- yan hamle yapmak kabiliyetleri haricinde her sey bu akibeti ha- zırlayabilirdi. Yani gerek haricin telâkkileri gerek Türkiyenin yüksek ilim mücsseselerinin görüşü ve tedris tarzları, gerek çok sayılı bir ekalliyet müstesna olmuk üzere ozamanki Türk müncv- verliğinin fikri idraki gerekse muzaffer olan ihtilâlin, ihtilâl ahlâkından mahrum olan ve ona tesadüfen karışan ikinci plân- daki zaif insanlarda uyandırdığı menfaat mücadeleleri, inkılâ- bımızın bu kara ve akim akibete sürüklenmesini kolaylaştırabile- cek sebeplerdi. Hülâsa bir inkılâp kendisini karakterize eden prensipleri bir in- kılâp ideolojisi sistemi içinde veremez, ve ilimleştirilmiş nazari desteklerden mahrum kalırsa dar bir demokrasi hareketine ya- hut istikarnetsiz bir menfaat mücadelesine pekâlâ istihale ede- bilir. © Bu itibarla inkılâp kürsüleri, yalnız ilmi bir sistem halinde tam tedvin edilmemiş olmakla beraber parça parça anasırı Türk mü- nevverlerinin idrakine esasen amanet edilmiş bulunan inkılâp Ffil riyatımız yalnız ilimleştirmekle kalmıyacak, inkılâp seyrinde her nevi fikri inhiraf ve tagayyürlerin de hassas bir bekçisi olacaktır. KADRO, kendisini bu idevloji teşkilâtının tabii bir organı sayar ve onların hayata doğuşunu heyecanla selâmlar.