silâh çekmeli, bün düşmana sal. madan ©o varıp baş kesmeli, dil almalı: şartları tahakkuk ediyor. «Selcan Hatun kan içinde düş. man grasından dönünce, Kandu. ralıytı bulamıyor. Şaşırıp kalıyor. Selcan Hatun dövüşürken, Ka daroalınan uykudan yeni uyânma, manz fırsat bilen düşman, yiğiti yakalamış, gölürmüştür. «Taze gelin, bu acı ile çırpınır. ken, Oğuz tarafından Kanduralı. Rin cnasti, babasat ga]ı"'ı.ırlnr.ıı Hikâyenin alt tarafı sudur: Ol mahalde Kanduralı'nın babası, anası çıkagokâl Gördüler kima bu gelin kişinin kılıcının bulçığı kanlu. Oğlu görünmez. Haber sordular, Görelim, nice sordular: Anşum kişi, kızım kişi! Ala tanla yerinden durageldin. (1 Oğlumu tutturdun mu” Gafillice görklü buşin kestirdin mi? (21 Kadın ana, beybaba deyu bozalttın. mı? 9Sen gelirsin, beğim görünmer, bağrımı yanar! Ağız dilden birkaç kelime haber manâ! Kara başım kurban olsun gelin sunu! ÜGedi. Kıx bildi kira kaynanası, kaynaltasıdır. Kamçı Ie İşaret kılıp: — Ovaya dütün, Ne yerde iner karışır toz varsa ve nt yerde karga kur- gun oynarsa ânde istiyelim, dedi, Atına mahmuz vyurdu. Bir yüksşek yere çıktı. Gözledi, gördü kim bir derenin içinde toz gâh derilir, güh dağılır. (3) Üzerine geldi. Gördü kim Kandu- ralının atınmı ohlamışlar; gözünün kapağın ohlamışlar; yüzünü kan bü- rümüş; durmaz, kanın siler. Kâtirler üşer. Kılıcın yalm eyler; küfiri önü- ne kotıp koyar. (4) Selecan hatun bunu böyle gördü. İçine at deşti. Bir bölük kaza şahin gir- miş gibi khfire at saldı. Bir ucundan kırıp kâfirl ol bir ucuna çıktı. (51 Kanduralı baktı, gördü kim bir kimseye yağıyı önüne kalmış kovar (iJ (1) Burada Kanduralının anası, daha Lihumadığı gelininden oğlunu s0- Tuyor. Selcan haltuna s«anam, kızım>» öamesi bugün de kullanılır sözler- dir. Fakat kişi de diyor ki Türklerde sunradan Arap an'anesinin yarat- tığı kadın « erkek farkının aslında olmadığını gösterir. İkinci mısra s«alaca karanlıkta yerinden kalkıverdin» demektir. (2) Gafillice gatletinden istifade ederek, gafil iken demektir. Bu İilce Çİft eki ile yapılan zarflar Dede Korkut kitabmda çoktur. Görklü güzel yerindedir. Gör kökünden geldiğine göre görünüşü güzel, hoşmansar, AERririyp gibi bir manası olacakbir. 8) Dezilmek toplanmak, bir uraya gelmektir. Dağılmanın ziddi olarak Kullanılması da bunü gösterir. Dermek fillinin meçhul sıygasıdır. Şimdi biz daha çok Derlemek ve Derlenmek kullanıyöruz. (47 Kovmak, şimdiki manasında değil, kovalamak yerinde kullamılmış- tır, İki mana arasındaki yakınlık göz ünündedir, (8) Burada Kâfir! mefulü kendi fillindan sonra gelmiş: «Bir ucundan kâfiri karıp> yerine «hir ucundan kırıp kâfiri» denilmesi, dilde cümle sı- ralanmasının konuşmada nekadar dinamik olduğunu gösterir. 48