Bundan yedi sekiz yıl evvel, bir genç arkadaşımız vardı ki, son derece ince zekâlı olmakla beraher, kemali ciddiyetle «Actian Française» taraftarı bir nosyonalist olduğunu söylemekteki ga- rabeti hiç sezmezdi. Zira, bütün fikri varlığı «Action Française» muharriri Charles Maurras'ın yazıları altında kamaşmış, erimiş gibiydi. Kendisine «Canım, nasıl olur? Sen Türk Cümhuriyetçisi değil misin!» diye sorulduğu vakit: «Evet, Türk cümhuriyetçisi- yim ama;, Fransız kraliyetçisiyim.» derdi ve bu sözü söylerken gülmekten katılmak ihtiyacını duymazdı. İngiliz - Boer muharebeleri esnasında İngiliz ordusuna gömiüllü asker yazılmak için büyük Biritanyanın İstanbul sefarethanesine başvuran genç Türk enlelktüelleri bu Fransız kruliyetçisi Türk delikanlısından daha mı az acayiptiler? Abdülhamit devrinde Jöntürklük etmiş kimseler tanırım ki, kendi memleketlerinin her hangi bir noktasında yüksek sesle fikir münakaşasına girişmek- ten korktukları halde Avrupaya kaçtıktan sonra, Paris sokakla- rında Fransanın şu veya bu siyasi fırkaları namına halk nüma- yişlerine katılmaktan ve icabmda barikadlarda dövüşmekten çekinmezlerdi. Bunun için, 1933 de bir Türk çocuğunun İstanbulun ccnebi işga- linden kurtuluşunun manasini anlamayışına (Çünkü milliyetçi- lik tezini dar bulan Marksist gencin hikâyesi o makalede, İstan- bul şehrinin kurtuluşunun yıldönümü münasebetile geçiyor.) pek a kadar şaşmamak lâzımgelir. Lâkin şaşılacak şudur ki, böy- le bir çocuk meselâ Odesa'nın kızıllar eline geçişini pek âlüâ ha- tırlar, anlar ve yabancı fikir sistemlerine, bu sistemlerin ideolo- jisine, erkân ve adabına tabiiyeti o kadar sıkıdır ki, hiç değilse İstarıbul'un işgalden kurtuluşile Odesa'nın kızıllar eline geçişin- deki netice analojisini sezmek hassasına bile malik değildir. Bu, kayıtsız şartsız fikir köleliği orıdan hadiseler hakındka kendi kendine kıyaslar yapmak, kendi kendine düşünüp bulmak kud- retini kaldırmıstır. Ve bu esir kafa Türk milliyetçisini dar bir teze tıkılmış gibi görü- yor. Kendisinin ithalât malı masıl sıkı bir kalıp içinde ezilmiş kalmış olduğunun farkına varmıyor. On sekizinci asır ansiklopedistlerinin hayran telmizleri ve liberal Fransız burjuvazisinin parasız tellalları birçok (hürriyetperver) 29