ler, yani metropüller, seymanyedarlık imparatorlukları kurarak, ve kendi usullerini, kanunlarını, sermaye haklarını ve mübadele şartlarını diğer milletlere empoze ederek mübadrleden dalma lehlerine büyük hir marj temin ediyorlard. Bu marj o memleketlerde hem İslihlâkâlı çoğaltayor, hem de istihsal nletlerini fazlalaştıran yeni sermaye teraklimleri yapı- yordu. Halbuki diğer milletler, mübhadele ile ve meftropole karşı katlandıkları fedakârlıklarla mübadelede, almak hakları olan miktardan dalma bir kısmını kybediyorlardı. Du kaybettikleri miktarları istihlâkletinden ke- siyorlar; bu da yelmeyince istihmal nletlerinden tecerrüt ederek istih- sallerini geriletiyorlar, ve harlce karşı borçlanıyorlardı. Bir tarafla istihsalin fazlalaşması, diğer tarafta istihlâkâtın azalması, günün birinde öyle bir vaziyet ihdms ediyor ki, arlık iki taraf birbiârile mal alıp verecek iktidarı kaybetmiş, her iki tarafla da mübndele maka- nizması durmuştur. Filbakika müstemleke ve yarı müstemlekelerin mü- badelede kuybettikleri hisseler Karşı tarafta toplanmıştır. Fakat hu his seler orada ya istihsul aletleri şeklinde ve avhut callın» istokları halin. âe durmaktadır. Bu aletlerle istihsal yapmak Vüyım İse de, artık karşı taraf bunlurı almak İmkânına malik değildir; çünkü bunların karşılığı- nı ödemek için elinde nc sutacak mal vardır; ne de satın ulucak parn... Bu vaziyet, son harplen sonra bütün dünyaya şamil bir ehemmivet al- dıgından doluyı, urtak mübadele durmusş, o durunca kârlılık da kaybol- muş, o kaybolunca da ferdi leşehhüsler dürmuş ve Kerdiyetçilik 1flâs et. miştir, Demek oluyor ki ferdiyetçilik, ancak geniş kârlarm ortada olması İle vo onları elde etmek ihtirasının kafalarda kaynamasile yaşar, ve bu imkân ortadan kalkınca ferdiyetçilik te rolünü kaybeder Hangi millet, hangi turihi devrede dış piyasaları istismar İmkânlarına malik olmuş ise fer- diyetçiliği ve serbest mübnadeleyi İstemiştir. Bu imkânların nzalması niz- betinde ferdiyetollik ve serbestçilik fikirleri uxalmış ve tamamen orta- dan kalktığı vakit cemiyetin kendi bünyesinde ferdiyetçilik ve serbestçi- Hk cereyanlarına karşı kuvvetli aksülameller hasıl olmuşlur. s«İngiltere» serhest mübadeleyi ve ferdiyeteiliği en son haddine kadar ferviç etmiş olduğu devirler, en son haddine kadar diş mübadelelerde muvaffakivetle çalışmak imkünma malik olduğu devirlerdi. Bir asır ev- vel ferdiyelçilik ve serbestçilik için kan dökmüş olaun milletlerin bugün diktatöraya ye devletçiliğe doğcu gidebilmek İçin ayni şekilde kan dök- meklten çekinmemeleri, fikirlerin Inkişaf veya tedennisi değil, fakat hâ- diselerin l1ahavvülünü gösterir. O saman dış piyasaların istismariı mev- cut ve buhsa meyzu idi; binacnaleyh serbestçi ve ferdiyetçi idiler. Fakat dış piyasalarda istismar ya bitmiş veya cok azalmıştır. Ondan dolayı fer- diyetçilik alevhlarlığı ve devletcilik başlamıştır. Hangi memloeket ki dış piyasalarlu olan mübadelesinde daima zararlı ve marj voerici vaziyetto ise 0 memlekette ferdiyetçilik ve serbestellik inkı- lâpları ya olmamıştır, veyn olduğu balde yaşayamamışlır. İşte Osmanlı idaresi zamtınında Türkivenin hali ve Meşrutiyet inkılâbının süür'ntle dejenerec olması sebebi... Serbestçilik ve ferdiyetçilik milletller arasmdaki mübadelenin bir tarafa mübhim marjlar temin edebildiği ve dünya mikyasşında milletlerin İstis- - mar olunduğu devrelerde, yani tarihin son bir buçuk asrı zarfında yaşa- *A