1 Ekim 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 26

1 Ekim 1933 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gösterir ki, bizde Cümhuriyet, milli kurtuluş inkılâbımızın daha ilk gününde onun tabi? bir rejimi olarak filen teessüs ctmiş oldu- ğu halde, meselâ «miysakı milli» gibi millete açık bir şıar halin- de verilmemiş ve ilânı için en güzel fırsat geldiği zarnan, büyük kurtuluş davası aksamasın diye, geri alınmış ve bekletilmiştir. O kadar ki, artık ilân edilmesinde hiç bir mahzur kalmadığı za- man dahi, siyaset ocağımızın son zamanlara kadar ön safında röl alabilmiş bazı zeyvat, onun yıllardanberi filen mevcut olduğu- nu tamamile gözden kaçırarak, ilânının mahzurlu olabileceğini söylemek garabetinde bulunmuşlardır. Halbuki, bu mutaleayı söyledikleri gün, Şef'e göre bütün mahzurlarla beraber bütün farazi mukavemetler de çoktan temizlenmiş bulunuyor ve dört yaşını süren çocuğu sadece elinden tutup milletin kucağına sal- mak için, Şef, esasen kimseden danışmağa lüzum görmüyordu. O, bazı zevatın mutalealarına müracaat etmekle, milletin lehine olan bir işi daha millet için hazırlamış olmanın gönül ferahlığına kapılarak, kendine yakın olanlar arasmda kendisini ve davayı kimlerin en iyi anlamış olduklarını araştırıyordu. Bildiğime göre bu imtihanı kazananların başında İsmet Paşa bulunmuştur. Öteki memleketlerde, meselâ günümüzün İspanya'sında, Cüm- hüuriyet, tek başımna bir gaye teşkil etmiş ve nesiller, bu gaye için mücadele etmiştir. Böyle bir Cümhuriyet'i izah işinde, hukuku esasiye ilminin, şüphe yok ki büyük salâhiyeti vardır. Krallık denilen idare şekli ile Cümhuriyat denilen idare şekli urasında, temsili, teşrii ve kazai bakımdan ne farklar vardır; o ilim, bu hususta, ciltler dolusu diller döker ve hikmetler yumurtlar. Fakat bizim Cümhuriyet'miz, her türlü hukuku esasiye müdaha- lelerinden masun kalmıştır ve masun kalacaktır. Bizim Cümher- riyet'miz, bir kere bir gaye, bir mevzu ve bir objekt mevkiinde, hiç bir zaman kalmamıştır. Bizde Cümhuriyet, millet ve Şef gibi, daha ilk gününden itibarcn büyük kurtuluş davasının bir müca- hit'i olmuştur. Davanın bayrağını taşımış ve dava için çarpışmış- tır. Kurtuluş ihtilâli devam etliği müddetçe, millet gibi ve Şef gibi, o da, temiz cehtin ve tam feragatin ateşinde pulatlaşmıştır. Lausanne'a gidilmezden evvel kendini ilân ettirmek elinde iken ve Erzurum - Sıvas günlerindenberi davaya nefer yazılmış iken,; 26

Bu sayıdan diğer sayfalar: