ADeü GÖYTT AM KKT Cihan içinde Türkiye' “GAZİ CUMHURİYET,, Burhan Asaf. Onuncu yıldönümü. Cümhuriyet'in. İlk günü bile, Cümhuriyet dediğimiz zaman, sultanlık rejiminin yerine gelen bir idare şeklini kastetmek hafifliğine düşmedik. Bunu, hiç bir Türk inkı- lâpçısı yapmadı. Hiç bir Türk inkılâpçısı, hâdisenin manasını, hukuku esasiye kitaplarına tefsir ellirmek gafletine düşmedi. İlk günü bile, Cümhuriyet derken, her Türk inkılâpçısı, Cümhu- riyef sözünü, Cümhuriyet melhumunu ve Cümhuriyet rejimini, bir sembol manasında ve bir bayrak makamında olarak henim- siyordu. Herkes biliyordu ki, Cümkhuriyet başlığı, milli kurtuluş inkılâbının bölümlerinden birini adlandıran, milli kurtuluş in- kılâbının muayyen hamlelerini vasıflandıran bir şıardı. Kurtuluş ihtilâlinin orduları, Anadoluda zorlu ve kanlı bir mu- kavemetin temel atmış olduğunu İnönü'nde filen ilân ettikten sonra Lorndra konferansı'na gidilmişti. bu konferansa, Ankara gibi İstanbul hükümeti de murahhaslarını göndermişti. Gerçi, söz hakkının ancak Ankarada olduğu kolay tesbit edildi. Fakat ne de olsa, İstanbul hükümetinin, karşı taraf tarafından bir ter- tibin içine alınışı ve bir kombinezonda yardımcı unsur olarak kullanılmak istenişi sırıtmıstı. Ankara'nın keskin gözünden, kar şı tarafın bu taktiği kaçmadı, Büyük gün gelmişti ve «ilk hedef Akdeniz!» emrini alan ihtilâl orduları «düşmanı, memleketin harimi ismetinde bağmak» işini tamamlamışlardı. Mudanya'dan ötesi gözükmeğe başlamıştı. Az sonra, Garp emperyalizmi ile karsı karşıya oturarak, davanın neticesini almak lâzımdı. Telgraflar haber veriyordu ki, karşı taraf, gine İstanbul kuklasını yola çıkarmak niyetinde idi. İşte Büyük Millet Meclisi'nin o zamanki tarihi celsşenin ait zabıtları tetkik ederseniz Büyük Şef'in mukabil taktiğini mükemmelen sezersiniz. 24