1 Ekim 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 41

K Rojimin bakası ve hayatiyeti, en ufak vesilelerden bile istifade ederek inkılâp ruhunu, müzpet hareketler içinde kuvvetlendir- mekle kabildir. Bazılarında «Kesif bir hususi menfaatin bulunmadığı yerdedir ki bürokrat rüşeymleşir» kanaati hakimdir. Bu kaygu insanın içtimai, insiyaki bütün hareketlerinde muharrik ve nâzım bir rol alır; en erişilmez muvaffakiyetler, en dahiyane buluşlar hu- susi menfaatin çocuklarıdır. Âmme hizmetleri, iptidai sür'atle- rine böyle bir itmeyle başlamadıklarından alelâde hıza bile ka- vuşamazlar. Liberal telâkkilerin yadigârı olan bu görüş, içtimai hayatın, ha- rici, dahili bir sürü amillerin tesiri altında giriftleştizi ve toplu bir müdahuleyi istilzam ettiği bu dönemeçli devirda, - zaman geçtikçe - lojik ve diyalektik kıymetini kaybetmekte ve esasen fert menfaatile cemiyet menfaati arasında meycut sayılan ahenk; zaafını, muvazenesizliğini her gün biraz daha önümüze sermek- tedir. Yeni Türk devleti, perakenda endişelerin dışında büyük milli ya- pıyı tamamlamak için çalışıyor. Yüz yıllarca sürüp gelen ruh me- zelletleri bu her şeyden üstün dilekte urlaşıp kalamaz. Tertemiz, pürüzsüz bir «devlet» e yükseldiğimiz şu anda, Türk Okumuşu, Eski'nin bittiği, Yeni'nin başladığı, geri haleti ruhiye- lerin sınırdan aşmağa çalıştığı bir noktada, senin âdeta stratejik bir ehemmiyetin var! Senden Eski'yle Yeni'yi mezce, telife ma- tuf, nafile bir sây değil; bunları biribirinden ayıran, Yeni'yi Ez- ki'den temizliyen köklü bir çalışma bekliyoruz. Bürokrat, içimize çömelmiş irtica kadar geriçekici bir ruh taaf- fününün remzidir, Hayatın en canlı bir safhası olan «İŞ» üzerinde bu sakatlığı dü- zeltmiye çalışmak hem inkılâbın halka anlatılmasında değeri öl çüye gelmez bir fırsattır, hem de bu arada vazife ve mes'uliyeti olan münevverin bir yurt borcudur. Biz yüksek tevettürlü bir inkılâp heyecanımın ve bir inkılâp şuu- runun bu yolda bize her an kılavuzluk edeceğine kuvvetle inanı- yoruz.