Müstemlekeci kararğâh her zaman istismarcıdır. İstismar onun hayat nizamında yaşar ve onun hayat uaâresini teşkil eder. Bu istismarın mevzuu, cihanın bir- kısmının her zaman sanayıdan mahrum, her zaman geri ve esir, yani her zaman müstemleke kalmasıdır. İstismara karşı isyan İse, sanayıdan mahrum, yahut geri veya müstem- leke memleketin yöne bünyesinde mündemiçlir. Bu isyanın siddati, dinlerin, hurâfelerin yahut sinirleri uyuşturucu tertiplerin tesiri altında bir zaman gizli kalabilir. Fakat müstomleke istismarı bâki kaldıkça mü- cadele asıldır. İşte emperyalizm, sermaye, sanayı ve müstemleke hâkimiyetini elinde tutan mahdut memleketlerin, sermayeden ve sanayiden mahrum geci memleketler üstünde tesis etlikleri ve halâ da yaşatmak istedikleri teaddi ve istismar nizamının adıdır. Buna karşı isyanı, müktemleka kayıtlarınım lasfiyesini, sanayım bültün cihana dağılışımı, hülâsa cihanın yeniden tanzimini hedef tutan müca- dele nizamının da simdi bir adı var: Milli kurtuluş nizamı. Müstemlekelerin istismarı hiç bir mukavemete uğramadan yolunda gittiği ve makinaların inkişafı arizasız devam ettiği müddetçe emper- z ş yalizm en makul bir nizarmâlem diyec tanıtılıyordu. Hattâ bu nizamın ilmi ve ideolojisi bile kurulmuştu!. Bir kısım milletlerin diğer kısım mil letler clinde esir olmasının ve esir yaşamasının maşru sebepleri âdeta ilmen ispat edilmişti. Zenciler, maymunlarla insanlar urasında âdeta bir eşebihi - başer» sayılmış, esmer insanlar da zencilerle beyazlar ara- sına yecleştirilerek * Yüksek ırklar, Ortanca ırklar, Aşağı ırklar, şeklinde bir ırklar hiyeraşisi doğmuştu!. F_ııkıt bunı_ı rağmen bazı memleketlerde Çinli'lerin ancak köpeklerle bir tu!'nlabı!_ı—cuği kabul olunarak hem Çinli'Terin hem köpekletrin park- lara girmesi yasak ediliyoc, yine bazı memleketlerde de köpeklerin boyaz ln&un.!ır _yauınr(.ı olmak şartile parklara, otoellere ve lokantalara serbestçe ııreb_ıle(:ı-k!crî ilân olunarak bu defada beyazlarla Çinliler ır.ınıııı'la Sıhlplerîne çok yakın saylıdıkları için - Avrupa'lıların kö- peklı-.rmı:'ien mürekkoep yeni bir ırk kademesi daha teskil olunuyordu. Mfaıııafıh $ürasını da izavet edelim ki, kendilerine ancak yukardan a- f;'î'l bakılan Orlanca ve aşağı irklar, başkalarının kendilerine revâ gür- 'l:k eri bu hâkir f"_"ki’—' hçr nedensç katlandıkları halde, yüksek ilmin yi ıek_ ırkl:ı.-. ser.ı_ııne idhal ettiği medeni milletler arasında bu taksim yine lıufıyı-!;ukgoriildü. Meselâ Alıman yüksek âlimlerine nazaran Al- manaları yükasek rktan saymaktansa, a ıllarını doğ y ti a » &K grudan dağrupa Allu- t: :c; ed;p çER“Fh — FEVKALBEŞER olarak tanınmak daha doğru v â a ımıı gorını:;oş! Halbuki İngiliz yüksek âlimlerine nazaran ermenler, anc amyamlar arasına konulmağa değer hakir va 8