Kuvayı Milliye Türkiye'de birşey değil, Türk birsey, Türkiye'de rahat değil Türkte rahat ister. Kuvayı Milliye'nin gözünde hoca sarığı, papas cübbesi, sadra- zam sırması, Galata radingotu, hepsi birbirine karısarak, alaca bulaca, fakat bir tek dokuma olur. Sınıfsızlık davâsının en iyi kelimesi, Kuvayı Milliye'dir. O, halkten ayrı olarak yalnız onun kkanından olmıyanlar, kanı bozulanlar, bir yallar ve soysuzlar sımfı görür. Kuvayı Milliye, dövme kösele ister, son çobanının ayağına ka- dar. Çek ve rani, asfalt ve zil, hepsini ister, son Anadolu köylüsüne ve köyüne kadar. Bütün bunları Anadolu çöllerinin ucundaki bir paravananın üstünde sgüs olarak değil, Mısırda, Tunusta, Hintte, ve Çinde olduğu gibi, Fakat bunları bütün memleketi kaplıyan bir manzara olarak ister. Biz şahsiyetim, kendi'mim. Çünkü Kuvayı Milliye'yim. Her tak- lit, şahsiyeti kaybettirir. Taklitle izisan kullaşır, taprak müstem- lekeleşir. ihtilâlci metot, ihtilâlci metot, bunu, ne Rus marazasında hazır olarak alacağız, ne de Roma mağazasına ismarlıyacağız. Bu me- todu Kavayı Milliye bilir. Hesap, kitap, herşey imkânsızlıktan dem vurduğu vakit, büyük davayı imkânlaştıran, Kuvayı Mülli- ye'nin ihtilâlci metodu olmuştur. Kuvayı Milliye, bir milletin bü- tün enerjilerini, kabiliyetlerini, varımı yoğunu organize ederek imkânsızlığı başarır. İhtilâlci metodun nc demek olduğunu bil- miyenler, buna mucize derler; Muslala Kemal, ona « Halk ihti- lâlinin tabii eseri n der. « Kuvayı Milliye » için biç bir milli iş çıkmaza giremez: Ne büt- çe, ne zaman, ne kâğıt, ne de eleman çıkmazına! Türkiyeyi Halkı ile, Köyü ile, kasaba ve şehri ile, yerinin üstü ve altı ile; topyekün inşa etmek, kuruluş kavgasının cn çetin tara- fıdır. İnkilâpçı, bunu yakın ve kolay, idareci, bunu imkânsız de- ğgilse, yüzlerce sene uzakta görür. Sanki tarih, konsolsaati gibi 1933 mayısının ikinci gününün beşinde durup 2033 senesinin mayısının ayni dakikasında işliyecektir. Zaman, » araba ile yü- rürken biz geri kalmıştık. Zaman kanatlanmış uçarken, topraği kanun, tamim, tebliğ mürekkebi ile sulayarak memleket fıskır- masını beklemek rüyası, Kavayı Milliyenin uykusuna girmez. Bu 18