retinin, mabet ve mezar soygunculuğunun yerini, bütün makanizması ucuz, yani maliyet fiyatından çok aşağı saltın almak ve pahalı, yani ma Hiyet Fiyatından çak yukarı satmaktan ibarot olan bir a va nt li v tica- reti peydâ oldu. Sahnede karsanın, eszir tüccarının ve hapishanc haç- kınlarımnın yorini misyoner, hazirgân, komprador (1) ve bunların at- dından da içki ve fuhuş spesiyalistleri tuttu. Evvelâ İngiltere'de ve zonra bütün Garbi Avrupa'da kurulan makinalı sanayiin ortaya döktüğü çok veharerâlem emtia dalğaları, bu defa yalnız yeni keşfalunmuş kıtaları kaplamakla kalmadı. Bu kıtaalr la beraber uzak Sarkın, yakın Şarkın zetlerini de zarladı. Tadricen yarı müstemlekçleşen Sark memleketlerinin de büyük Hmanlarından baslu- yarak dahili merkezlerine doğru yayılan bu harctâlem emtia istilası her rastladığı yerde mahalli zanâatı, elişçiliğini, ev ve esnaf sunayiini adım adım körletti. Bu körlenen mahalli sanayiin yerini Garp memle- ketlerinde olduğu gibi müterakki manifatür atelyeleri, buharlı fahei- kalar tutacağı yerde, bilâkis, bülün vazifesi Garbın sanayi mamulatına mütevaşsıtlık etmekten ibarct olan kötü bir çarşı alışverişçiliği tuttu ve Şark şehirlerinin bülün köşe başlarında vaktini günese karsı pinekle- mekle geciren sefil aylak orduları payda oldu. Bütün mayası yağmadan ibaret olan ilk ticaret szormayeleri üstüna şimdi de fabrikasını kuran Garp memloketlerinde * a y in gitkçe kıy moetlenmesine mukabil, iptidaf bile olsa kandi milli sanayiinı kavbeden ülkelerde 3 a y gittikçe kıymetsizleşti. Hem evvelce birikmiz sarvetler, hem gittikçe ağırlatan işlerin yarattığı yeni kıymetler görünür görün- mez bin bir kanalden yeni sanayı memleketlerinimn sermaye piyasala- rına akmağa başladı. Her tarafta işzal kıtalarının, diplomasi hünerlerinin, misyoner oyunlua- rının bütün mevzuu, artık, esası ucuz almak ve pahalı satmaklar iba- wet olan bu yeni sarmayçc makanizmasını müdafaxn etmek ve meşru ta- nitmaktan ibarct oldu. !lülisa. an altıncı asırdan on sekizinci azır ortasına kadar, Allas denizi ile büyük Okyanuz ve Hint denizleri arasında yaralılan esir müstemle kelere on sekizinci asrın sonları ile on dokuzuncu asrın ortasında da, Sarı denizden Eğe denizine kadır uzanan yekpâre bir yarı müstemle- kelet dünyası işte böyle ilâve olundu. Eğer müstemlekeler yağma edilmaseydi ve eğer maktnalar icalt olun- masaydı bugünkü Avrupa vücut bulamazdı. 3 ; v a e Müstemleke ve mMalana, âon çağ ve asrı - hazır. Âvrupatmın öyle iki cı.erıfi_ir ki eğer bugünkli Avrupa bu iki csçrinden Mmahrum kalsaydı hiç şüphe yok ki meşelâ, Landra'nm nüfusu hal 157,500 kişiyi aeçe: mez, Guldıki_ınnden ve Lankşir'deki mensucat kesafetinin yeriı;ıl'- halâ bir takım fakir çobanlar sürülerini dolaştırır, dururdu. Meselâ Midland (1 Ramprador, Portekiz'ce bir kelimedir ve hesabına çalişan ve kend ticareline iytirak Mislemlekelerde senebi Ssarmayesi namnı vwsandaşları gleyhine cenebi görYm e yesinin soyğun eden yerli mütlevassıllar manssınu gelir, Ğ Tn