Ankara Moskova Roma, (i Yakup Kadri. Ankara, Moskova, Roma... bu üç harpsonrası inkılâbı arasında, her üçünün kullandıkları sisteme dair yaptığımız mukayese, bize, şunu ispat eder: Ku üc inkılâp, menşe itibarile oştir. Yani, her üçü de müezses bir nizama karşı birer reaksiyondur. Fakat, gaye itibarile birbirinin tamamile zıttı olduğu kadar kullandık- ları sistemlerce de biribirinc pek o kadar benzemezler. Bununla beraber, Fasisim ile Komünisma arasında, bu son nok- tadan bazı eşlikler bulan müellifler vardır. Hattâ, Faşisim re- isinin bizzat koendisi der ki: «— Biz (yani faşistlerle komünistler) biribirimize bütün menfi olan noktalarda benzeriz. Biz ve Ruslar liberallere, demokrat- lara, parlcmentolara karşıyız. Lâkin, Derce'nin bu sözü, ancak, biraz evvelki hükmümüzü te- kit eder. Yani menşedeki birliği. Sistemdeki birliğe gelince, biz, bunu yalnız şu noktada gürdük: Kommünisma reiszleri olsun, Fasisim reisi olsun, idare ettikleri halktan, ancak, iman ve iti- mat talep ederler ve bu iman ve itimadı almasını bilirler, En çok da burada seir rejimlerden ayrılırlar. Faşisim ve Kommü- nisma halk yığınlarının tam bir iman ve itimadı üzerine mües- sestir. Böyle olmasaydı on iki yıldır İtalyan hürriyetsiz; on beş yıldır Rus, ekmeksiz nasıl yasıyabilirlerdi? Rusya ile İtalya'da bu iki türlü mahrumiyete katlanmanın ye- gâne saikını korkuya atfedenler yamılırlar. Gerçi, İtalya'da ol- sun Rusya'da olsun fabrika kapılarında silâhlı nöbetçilere tesa- düf etmek mümkündür ve amele muhitlerinin umumi manzara- sında bir cebri çalışma emaresi vardır. Fakat, bu, her yerde, her zaman mevcudiyeti tabil bir tenbel veya âsi azlığına karşı (D Altımcı sayvyıdan boöti, B 88