müsaade millet prensibinin hâkim olduğu devirde memleketler arasında bu tarzda imtiyazlı mukaveleler aktine imkân yoktu. En ziyade mazharı müsaade millet prensibi, her memleketin tatbik ettişi gümrük tarifesinin bütün diğer memleketler için müsavi olmasını icabettirirken, birbirlerini tamamlıyan iktisat sahalarının kurulmasına doğru alınan istikamette ise, tek güm- rük tarifesi değil, ayrı ve imityazlı gümrük tarifeleri tatbikine kapı açılmıştır. İşte liberal iktisat nizamının cihan ticarelinde en esaslı desteği olan bir prensip te böylece yıkılmıştır. Hâdiselerin bu suretle inkişafı, bizi ancak memnun edebilir. Çünkü, hiç bir beynelmi- lel teamülle bağlı olmadan, hakiki gümrük istiklâlimize, ancak dünyanın bu vaziyeti içinde kavuşmuş oluyoruz. En ziyade mazharı müsaude millet prensibine dayanan ticaret mukavelelerile bağlı bulunduğumuz zamanlarda, müuhtelif mem- leketlerle olan harici ticarctimizin ne garip şekiller aldığına şa- hit olduk. 3 Meselâ, bize milyonlarca liralık mal satan ve bizden yalnız bir aç bin liralık mal satın alan Japonyanın bu imtiyazlı vaziyetine karşı, o mahut prensip altında, hiç bir tedbir almanın imkânı yoktu. Fakat bugün vardır- Ticaret siyasetimizi o larzda kullanabiliriz ki, Japonya, bize bundan böyle ancak bizden aldığı kadar mal satabilir. Görülüyor ki, milletler araşındaki ticret münsebetleri, artık sa- dece hususi fertlerin ve teşebbüslerin işi olmaktan çıkmış ve araya Devlet denilen, tanzim ve idare edici bir müessese gir- miştir. Devlet icabederse fertlerin haklarını ve menfaatlerini bir kalemde sıfıra indirebilir. Ve o vakit Japonya'dan Türki- ye'ye mal getiren fertlerin haklarını düşünen ferdiyatciler ve liberaller, diledikleri kadar, kara kitabın çürümüş sahifelerin- den misaller getirerek alınan tedbirlerin demokrasi prensibine uygun olmadığından dem vura dursunlar, hâdiselerin akışı ve tazyıki, bizi öyle bir safhaya getirmiştir ki, ister istemez harici ticaretimizin tanzimi işinde de Deyletim müdahale, tanzim ve idare fonksiyanlarının gittikçe daha geniş bir tatbik sahası bul- duğuna şahit oluyoruz. Görülüyor ki, şimdiye kadar tatbik edegelmekte olduğumuz ba- 14