pazar için istihsal tarzının) ve dünya iktisadiyatile temasın yüksek bir inkişaf safhasında teessüs edebilir. Halbuki Şark vi- lâyetlerinde ne görüyoruz? Âlemi hariciye karşı bir kapalılık. Müstahsil pazar için değil zati ihtiyaçları için istihsaalde bulun- maktadır. Sınai olsun (giyecek gibi) zirai olsun (yiyecek gibi) bütün ihtiyaçlarımı bizzat kendisi ailesi efradile temin etmekte- dir. Her müstahsil, ailesile beraber hem pazara karsşı hem de diğer ailelere karşı tecerrüt etmiş vaziyettedir. Böyle kendi ken- dine yeten ve birbirlerile her hangi bir iş bölümü ile bağlı olmı- yan ailelerden mürekkep bir otarşik iktisat ünitesinde her han- gi bir iktisadi menfaat iştiraki olabilir mi? 2. — Acaba bir milli menfaat iştiraki, milli bir vahdet var mı- dır? O da yoktur. Çünkü, bütün aşiretler ve aşiret reisleri bir- birlerinin gözünü çıkarmakla meşguldür. «Aşiret reislerinin ta- gallüpleriri idame için buldukları en müessir vasıta ya öteden- beri devam edegelen yahut her hangi bir sebepten dolayı uhi- ren hâdis olan husumetilr. Reis (ağa) bu husumeti, her Ferde zerkeder ve teşdit için her vasıtlaya müracaat ve her firsattan istifade eyler. Husumetin muhtelif neticeleri vardır. Muhasım- lar birbirinin hayvanlarını ahz ve gasp ederler. Yalnızca bul- dukları aşiret efyadını öldürürler. Nihayet müsellehan cidale başlarlar. Bu takdirde muhaseme edenlerin dostu olan aşiret- ler, ya silâh veya cephane vermek suretile yardım ederler. Ya- hut onlar da filen cidale iştirak ederler. Bu harpler esnasında köy basmak adam öldürmek bilhassa mevaşiyi sürüp götürmek günah addolunmaz. Her hangi bir suretle muhasemeye devam imkânı kalmadığı zaman bitarafların delâletile muhasımlar mü- ftareke aktederler hi, buna x«sürre» namı verilmektedir. Husu- metin senelerce devam elliği vakidir» (*)|. Bu birbirini yiyen in- sanlar arasında bir milli menfaat iştirakinin, bir milli birliğin olamıyacağı gayet tabiidir. Bugün bir çok Kürl aşiretlerinin bir- birlerine olan husumcilerine nihayet vermiş olmaları bir milli menfaatin müdafaasından mütevellit bir anlaşma değil, sır£ el- den gitmek tehlikesi pek arlmış olan bir sınıfi hakimiyeti, bir “sınıf menfaatini elbirliğile korumak endişesinden doğan bir it- tihattır. Çünkü bu sınıfi hakimiyet, bilfiil çalışan müstahsilin VI Kom S. 198, 20