Nasıl ki, mal alız verişinde en ziyade mazharı müsaade millet prensibinden ve serbest ticaret devrinden uzaklaşıyorsak, mil- letler arasındaki tediye münascbetlerinde de, serhest para hare- ketlerini gittikçe arkada bırakıyoruz. Milletler arasında devletçe tanzim olunan bir ticaret sistemi, tabiatile, devletçe tanzim olunan bir para sistemine yol açmış- tır. Milletler arasnında serbest para münasebetlerinin timsali, borsa- da satılan ve alınan ekambiyo» idi. Milletler arasında tanzim olunan para münasebetlerinin timsali ise kleringtir Klering uzlaşmaları sayesinde milletler arasındaki mal alış ve- rişi döviz hâkimiyetinden kurluluyor. Ve bu suretle milli para- ların kıymeti üzerinde borsanın rolü de gittikçe azalıyar. Dış ticarelimizi tercihli, imtiyazlı ticaret mukavelelerile, takas ve klering uzlasmaları ile yeniden tanzim ettiğimiz gün, milli paramızın da iatiklâlini kazanmış olacağız. Ve ancak o vakit, memlekette yeni iş sahaları açmak için, para hacmini genişlet- mek imkânlarına da kavuşacağız. Gerek dış ticaretimizin, gerekse milli para ve iş siyasetimizin tanziminde bize bu kadar geniş ve serbest hareket imkânları bahşeden cihan şartlarım, sürendüstriyalize Avrupa ve Âmerika milletlerinin bakışile «buhran» diye adlandırıp, unların bir a- yak evvel ortadan kaybalmasını ve eski vaziyetin geri dönmesi- ni özlemek, bilmeyiz ki, nasıl milli menfaatlerimizle uzlaştırı- labilir. Türkiye, cihan buhranından ancak istifade edebilecek vaziyettedir. Sunuu da ilâve edelim ki, cihan mübadele sisteminin yukarıda isaret elliğimiz değişiklikleri umumi değişme seyrinin ancak bir safhası ve hakiki yani hâdiseler tarafından dikte edilen tema- yülün setredilmis bir şeklidir. Kapitalist memleketlerin en zi- yade mazharı müsaade millet prensibinden ayrılarak karşılıklı anlasma yolunu tutmaları, cihan mikyasında devm ettirilmesi- nc artık imkzân kalmamıs olun serbest mübüadele rejiminin belki muayyen sahalar içinde tesis edilebileceği ümidinden doğuyor. Halbuki buhranın verdiği en büyük ders, mübadelenin eski nü- muneye göre daha ufak parçalar dahilinde tesisine çalışılması değil: milletler arasında yeni ve daha adaletli bir mübadele esa- sının belurmasıdır. Sanayici ve ziraatçi yahut hammaddeci 16