yaralı ciğerlerini xzarla, şişirebildiği kadar şişirerek, önündeki yavrulara bir «and»a öğretiyordu: 'Türküm. Doğruyum. Çalışkanım Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu budunumu özümden çok mektir Ülküm, yüke ileri gilm: Varlığımı, Türk varlığına armağan olsun. Bu sözleri, sevgili Ölümüz, uydurmamıştı. Rodosta nasıl büyüdü İse; Tıh- biye talebesi iken, gazete idarehanesine ilk yazısını nasıl taşıdı İse; nasıl köye girdi ve oradan çıkmadı ise; nasıl İstiklâl mahkemesinden tarih da- vakina, oradan Maarif Vekilliğine geçli ve tekrar kitaplarının başına döndü ise, o sadelikle, önündekllere kendini kendisi yapan kanaatları beletiyordu.. O rüzgârlı ve nekes gün olmasaydı dahi, v oiğerler, aonun gürüldeyen bir sesle iriyarı talakatlar yapmasınu genc mani uluçaklı. Fakat o ciğerler, nöbeltler içinde yanan münevver gördesini ve münevvyer dimafını aç göz- lü Kadere teslim etmekte tereddüt etmedilr. Mani olmadılar. Ve biz de onlar için, hiç bir şey yapmamışlık, belki de bundan. En son, hastalığından birkaç gün evyel, telefonla Roxnlane'in türkçesini sormuşlum. Hurrem Sultan olduğunu söyledi. Görecetim geldiğini söyle- dim, Vasıtasızlıktan bir türlü gelemediğimi söyledim. Bana «Münür Hay- ri'nin kaptıkaçtısını yakalamamı» lavsiye otlti. Nasıl aklıma gelebilirdi ki, unu orada bırakaçaklımı? Doklor Beşit Galip, Bu seni kucaklıyacak olan topraklırı bir kenara atalım. Buna ne sen ne de bis iİnanırız ki, sen bundan sonra onların malı olacaksın. Çocuk gövdesi kadar davanıksız gövdeni, birkâaç ilâç kutusu, bir İki doklor müdnhalesi ve yağmur gibi içimize hoşanan yaşlar arasında kaybetlik. Ne yapalım ki, bu, böyle oldu. Relki devrilen sundal bile aynı neticeye sebep olabilirdi. Ama, o bunun kadar hazin günde, sen suya dökülen yavrulurını kurtar- mak için, anlaşılan peşinde dolaşan, Ölüme bir oyun oynıyabildin. Fakat bugün, o sakar kuyvet, o bakarkör yapacağını nihayet yapmış bulunuyor. Maddeni verdik, değerli dostum. Eğer bu olmasa idi, şeflerinin emrinde ve İnkılübın siperinde, arslanlar gibi döğüşmekte devam edecek ve dalma daha büyük verimlerle, yurduna ve budununa hizmet edecektin. Fakat, bu, oldu. İşte bunun için, ciğerle- rinin yapamadıfını bizim hafızamız, bizim sevgimir, bizim arkadaşlığı- miız yapacık, SENİ YAŞATACAĞIZ, REŞİT GALİP! Hem nasıl yaşatacağız, billyor musun? Bütün yetişen ve yetişecek ço- euklarımıza, sendeki «insansı tamıtacağız. Başka hiç bir şey ilâve etmiye- ceğim. Zaten, nazlı bir halin vardı. Öylece de süzüldün gittin. vv erer İmtiyar sahibi: Yakup Kadri — Neşriyat müdürü: Dr. Yeodat Nedim Matbancılık ve Meşciyat T. A. 9. — BUi