1 Mart 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 52

Kronik Mecmualarımız. İştanbul, meemuacılıkta, Anade- lu'dan aşağı kalmamıya çalıyor. Bu sahada, Halkevi'nin çıkarmak- ta olduğu eYcni Türk Meemuasız istisnn edilecek olursa, hatta, Fa- ruk Nafiz'in «Anayurt»e u da du- hil olmak üzere(l1)hemen butün Fs- tanbul mermualarına birer «dolec- tiğgne Tevue» narariyle bakabiliriz Gerçi «Yeni Adara» m sahibi İ-- mealil Hakkı Bey bu görüşümüze itiraz edecek ve kendi mecmuusi- nın kuyvetli şahsiyelini böyle bir renksizlik sıfatından teoride çalı- şacaktır. Hiç şüphesiz bunda, bir- çoklarına da haklı Çünkü, evvelâ, İsmail Hakkı Ke- yön, kendi şahsının bariz bir ka- rakteri vardır. Onu, yirmi beş yıl- danberi terbiyede olsun, içtimal politikada, hattâ, kısaca pilitikada olsun kat'l bir e«indiyidünlisrmia. nım müdafil olarak tanırır., Hatta, diyebilirim ki, bizina bütün Mleş- rütiyet devri fikriyntına hükim olan bu nazariyeyi en iyl ve en il- ral surcite sentelize eden İsmail Hakkı Beydir. Onu, bu |itibarla Ziya Gök Alp'ın tam bir antitezi olarak fa telâkki edebilirir. İşte, «Yeni Adam: ımda İsmail Haklı Beyin şahsiyetinin bu en çı- kıntılı tarafını, biz, bir parça yas- sılaşmış, yumuşamış buluyoruk, İçimizde, esakın, İsmall Hakkı Bey de bir nevi fikir oportinismasıma Dü düştü?» diye bir suâl ve endişt peyda oluyor. Lâkin, bu endişanin İzabını, «Yeni Adams» n demok- (1) Eğer batmadı ise görüncecektlir. BŞ ratlık yaşfından kolaylıkla çıkara- bileceğimiz için çak merak ve (€ lüşa düşmüyoruz. Çünkü, bu d mokrasi kellmesi, son xamanlarda bizatiki oöportunismanın mürâdir haline girmiştir. Onun esasını şah- si hürriyet umdesi leşkil ettiği için her şeyi, bülün fikir cereyanlarını kolaylıkla kendi içine alabiliyor.De- mokrasinin en güzel, en canlı mi- şalini bugünkü çok Çırkalı «parlâ- mentos lurda müşahede ediyorur. Butlurda herkes istediğini söyli- vor; aklından geçeni bağırıyor. En yt fikirler birbirile durmuksızın çatışıyor. «öclectidue> meomuada olduğu Şibi... Hüseyin Cahit Beyin «Fikir Hare- hketleri» ne gelince hemen söyliye- lim ki, «Yeni Adam» çıktıktan sonra, doğrusu, buna artık lüzum kabnamıştır. Bu da demokruttır; Tıpkı bür bu da muhtelif lisunlurdan lerei- melerle çıkıyor; burüda da, öln ründe olduğu gibli hir derin Avru- pa hayranlığı. hüküm sürüyaor. Onun için, herkesin aklına gölebi- Br ki, bu iki meomua bir başlık altında. birleşsin. O vakit, hem de- mokrasi cephesli takviye edilmiş, hem de moydana biraz daha sara- hat gelmiş olur. Fakat, bu takdir- de bizce ne «Yeni Adamaı» dan, ne «Fikir Harekctleri» nden eser ka- labilir. Çünkü, Cemokratlık bugü- nün telükkilerine göre artık Yeni Adamı müstakil bir sıfat olarak