Edebiyat : Allah ve Şeytan. Ğ Yakup Kadri. Edebiyatta «ustaişi-şahsaor» denilen şey Allahla Şeytan ara- sında tam bir uzlaşmanın mahsulüdür. Gerçi, Anatole France'a göre yeryüzündeki bütün güzel şeyler yalnız Şeytanın eseridir amma, biz, bunu, nihayet, bir epikürien nüktesi olarak telâkki edeceğiz ve Pan'ın boynuzlu kafasına bakarken bile ondaki ilâ- hi unsuru keşfetmekte güçlük çekmeyeceğiz. Zira, bizce, bir ustaisi, ezeli asayisin ve keyni senfonia'nın bir parçası demektir. Allahla Şeytan arasındaki cidal devam etti- ği müddetçe böyle bir asayise, böyle bir serifania'ya ermemizin imkânı var mıydı? Eğer hılkate hâkim olan bu iki kudret, mutta- sıl çarpışıp dursalardı, dünyanmım kahostan kurtulması ve bu gör- düğümüz nizamın kuruluşu nasıl kabil olurdu? Gerçi, Teyvrati an'aneye göre Allahla Şeytan beynindeki kavga, birinin öbürü- ne galipliğiyle netice bulmuş ve mağlüp Şeytan asırlar asırı ce- hennemin ateşinde yanmağa mahküm olmuştur; fakat, ne va- kite kadar? Gene, Teyrat, bu cezanın sonsuz ve sonrasız oldu- gunu söyler. Su halde, insanların kendilerini bildik bileli, her yanda Şeyta- nın işlerine ve izlerine rasgelişlerini neye atfetmeli? Filie neydi? Jüpiter nedir? Akdeniz'in Siren'leri, Venüs'ü birer ecinni kızım- dan başka neydiler? Leonarda da Vinci, Makiavel, Charles Be- audelaire, Nictsche tam manasiyle birer ifrit değil miydiler? Bütün putlu medeniyetlerin kurucusu Şeytanlar değil midir? Bütün icatlar, ihtiralar o kibirli ve âsi varlığın asıl Yaradana karşı bitmez tükenmez hırsını, kıskançlığını, temerrüt ve reka- betini ifade etmiyor mu? Evet, her yanda, Şeytanın hâlâ Alla- ha şirk kaşup durmakta olduğunu görüyoruz. Anatole France'ı aldatan şey de bu olmamış mıdır? © Su halde niçin, Allahla Şeytanın, dünyayı, kendi aralarında bö- lüşmüş olduklarına hükmetmeyelim? Niçin, mutlaka, cennette- 81