Memleketimizde tatbik edilegelmekte olan sosa tekniğinin bu- günkü ihtiyaçlara elverişsizliği de gittikçe anlaşılmakta oldu ğundan, pek yakında çimentolu şoselere geçileceği kuvvetle ümit ve arzu edilebilir. (*). Çünkü motörlü nakliye vasıtaları, çose takniğinde bir inkılâp yarattı. Hayvan urabası devrinin adi şoseleri otamobil ve kamyan nak- liyatı için artık demode oldu. Motörlü nakliye vasıtaları, oltlarında tekerleklerinin kazma va kazıma hareketlerine mukavemet edebilecek kadar katı ve sağ- lam yollar istiyor. Adi şoseler, bugün &âdetâ bir lüks mahiyetin- dedir, yani israftır. Çünkü dayanılısaızdır. Memleketimizde şim- diye kadar binlerce kilomatre adi çoso yapıldı. Ve bu uğurda milyonlar sarfedildi. Kaç kilometre sağlam şoösemiz var? diye Bormağa cesaret edemiyoruz. O halde memleketimize girmiş bulunan modern nakliye vasıta- larmın icabettirdiği modern ve rasyonel yol tekniğini de almak mecburiyeti karşısındayız. Tasarruf siyaseti bunu zaruri kılıyor. İşte çimento, modern yol tekniğinin de başlıca ham maddesidir. Türkiyenin kuruluşunda çimentonun oynadığı ve oynamağa nam- zet bulunduğu büyük rolün ehemmiyetini böylece tebarüz ct Hrdikten zonra davamızın hedefi kendiliğinden anlaşılır: Ucuz çimenta... Çimento devri, ucuz çimento istiyor. Halbuki Türkiyede çimen- to çok pahahdır. O kedar pahalıdır ki, harcığâlem bir insaat malzemesi değil, adeta kadife ve lâvanta gibi bir lüks matahı- dır. Çimentonun tonunu inşsaat mahalline 12 liraya (*) malede- bilen İtalyan devletinin kısa bir zamanda örnek bir yol ağı kur- rauş olması, hiç te şaşılacak bir iş değildir. Asıl şaşılacak iş, çi- mentanun tonunu inşaat mahalline en aşağı 50-100 liraya mal eden fakir Türkiyenin yapma ve kurma azmidir. (*) Ankarada yapılan muhtelif tecrübe göseler! bunun bhir müjdocisidir. (*) İtalyada Devlet yolları teçkilâtı, Beslm Nuti B. S. 47. 20 z yal el