miktara göre değişir. Bu lez ka bul edildiği taktirde, parayı, u- mumiyetle emtianin kıymotıni tayin eden (aşağı yukarı böyle farzolunan), arz ve talep kanu- nuna tâbi bir metâ olarak telâk- ki etmek iktiza eder, Arz ve la- lep kanununun bir müvazene te min edebilmesi için bilkuvve mevcut talebin dalma arzdan yüksek olması İâzımdır. İnsan- lığın iktisadi medeniyelinin buş- lanğıcından bugüne kadar, har- etâlem mahsulâtın kâffesi için, bilkuvye mevcut talebin vlde mevcut menabiden çok daha yük sek olduğunu kabul etmeğe mec buruz. Bunun içindir ki, eski ik- tisat nazariyelerimizin kâlfesi, hiç bir sey bilkuvve mevcut tale- be kifayet edecek derecede bu lunmadığından, her şeyin bir enedret kıymeti: olduğu fikrine islinat eder. Bugün artık buna doğru diyeme- yiz! Bütün âlimler ve sanayici- ler en harcıâlem mahsulât vec hammadde menbalarının adeta namahdut olduğunu biliyorlar. Bugünkü para sistemimiz bizi, miktarı tamamen mahdut bir paR- ra hacmından istifade ederek, hadsiz ve hesapsız eşya mübade- lelerini temine uğraşsır bir vazi yete irca etmiş bulünuyor. Halkın para meselelerinde, Deov- lcte karşı gösterdiği ilimat ha- kikaten sayanı hayrettir. Halk, hemen, her zaman, her şekilden, höer venklen ve her cinsten kay me kullanmağa amâdedir. Hiç bir zaman hattâ bu kaymelerin kiymeti - meselâ altın esasının kabul veya terki halinde - deyiş- se bile, ciddi bir muhalefette bu- 50 lunmaz. Asıl mühim nokta, hal kın, kısmı uzamı bunuü idrak çt- memiş alsa hile, her hangi bir para - mütat gündelik muamele- lerini icraya kifayet edecek ka- dar « cebinde Luhundukça seşini çıkarmamasıdır. Simdilik para muamelelerinde kanuni nakti işaretlerden (Sig neş monetaires) gitgide daha az iştilade etmek temayülü var. Meselâ bu muameleler gilgide daha fazla, mevcudiyelleri un- cak banka defterlerinde olan matlupata karşı tanzim edilen çeklerle yapılmaktadır. Milli ser vetin sayımına yarıyan muaz- zam para miktarları, çoktanbe ri artık nakti işaretlerden terek- küp etmiyor. Hakikatte müteda- vil para, milletin umumiyetle u- fak muamelelerini yapması için lâzım olandan fazla değildir. Diğer mahsulâtın, hadsiz hesap- sız istlihsaline bilkuvve imkân te min eden bir devrede, insanlığın, mahdut bir metâ olun altına iz- tinat eden bir para sistemile idare edilmesine daha fazla mü- sande edemeyiz. Eğer, altın ve gümüş olarak, para menbaları mız kâfi olsaydı, bugünkü para sistemimizi muvaffakiyetle mu- hafaza edebilirdik. Fakat vazi- yet tamamen aksinedir. Muame lâtın en mühimmi banka defter- lerinde gözüken matlubatın ha- valesile tamamen talmmin cdici bir şekilde icra edilmektedir. O halde, parayı, hiç olmazsa sade- cc dahili muamelâtta (o da, ih- tiyaç maddeleri için) kullanmak zaruratini kabul etmolidir. Fa- kat yabancı memleketlerle tica- ret müvazenesi mvezuubahı o” Z ” SEEEDELRER ” — a |