MA S TF TE İ ŞAT Her adım başında bir sinema. Duvarda, havada boyalı insan resimleri. Kimi dudak dudağa yapışmış başlar; kimi mazskeli bir hırsız suratını; kimi avcunun içinde bir hançer kabzası sı- kan katilin kolunu gösteriyor. Mektep çocukları, genç kızlar, analar, babalar bu fcec? levhalar önünde biri birini ite kaka kaynaşıp duruyorlar, Bir de Rusyda'daki duvar iylânlarını hatırlayorum. Hepsi in- kılâbın yeni bir meselesini, yeni bir davasını, bir muvaffakıye- , y tini veya bir hatasını ifad YA ai e Tüsrel ' den tarsanani Ha Eine AU tıni veya bir haftasımı tfade eder. Leninin yızmı metre böyün- daki resimi etrafında Beşyıllık plânın, bu öpüşsşen kafalarlan, bu bıçak sallayan kollardan daha müheyyiç rakamları... ve ge- ce gündüz kapılarının önü hınca hınç dolu tiyatroları düşünüyo- rurm, Her bhirinin içi bir sanat mabedidir. Halk, bu tiyatro gişelerinin önünde, tıpkı, iaşe kooperatiflerinin önündeki gibi saatlerce sira bekler. Çünkü, yüksek sanat heye- canı, onun için ekmek ve tuz kadar zaruri bir ihtiyaç halini al- mıştır. İçeride, adeta dini bir vecdin dolgun ve canlı sessizliği vardır. Deri caketli kadınlardan, çarıklı Kolhos işçilerinden mü- yvekleep seyirci kalabalığının manzarasında asırların işleyip bi- riktiremiyeceği kadar esaslı, içli bir terbiyenin, bir sımıf disip- lininin, bir insan vakarınm bütün şartlarını tecessüm etmiş bu- lursunuz. Burada, bir küçük Balkan sehri tiyatrosundaki gürültücü ve gülünç snopluklar, bir büyük Avrupa şehrindeki temaşa yeri- nin aovuk ve küstah zarafetliliğinden eser yoktur. Burada, yeni zengin olmuş bir şişman fabrikacı, yanlışlıkla yerini işgal etmiş olmanızdan dolayı sizi yüksek sesle azarlayamaz. Burada, bir dandy, kıyafetinizi kâfi Gerezede şık bulmadızı için size yan gözle bakamaz. Burada, şımarık ve müstehzi bir şehir delikan- lısı, yabancı olduğzunuzu hissedip sizi bir alay mevzuu yapa- maz. Burada, yüksek bahşiş düşkünü, arsız bir yarsonla; ava- nak zampara avına çıkmış Çettan bir orospu ile karşılaşmak tehlikesi kalmamıştır. Dörtbaşı mamur bir insan cemiyeli için- desiniz. Güslerişsiz, alayişsiz, Triyasız, hilesiz, katıksız hâlis ekmek gibi has bir halk arasındasımız. Bir de ayni tiyatroyu, bu Büyük Moskova Tiyatrosu'nu 43