tekniğin etralında şekilleşir. Fakat yi bugünün cemiyetinde maklina ve Heri teknik Ulsımlı bir tera aili olduğu kudur uyni zaman- da sınıf kavgalarının, İetimal ve iklsadi Lezatların hulâsa bizzat bugün kü esemiyeti akibetlerin en kötüsüne sürükleyeon bütün fenalıkların da ana- sıdır. Fertlerin Çertleri, sınıfların sınıfları, milletlerin milletleri istismârı bugünkü cihanşümul şiddetini monkinaların icadından ve sanavie tatbikin- den aldi. Binacnaleyh bir milletin bünyesine tatbik olunan sunuyi ve ileri teknik, ya o milletin bünyesinde lerakkinin, refahın ve sonsuz iyiliklerin her çeşl- dini hazırlar, yahut la bizzat milli huzur ve asayişin bir mezar kazıcısı olur. Bu ihtimallerin her Ikisi de eemiyet içinde tekniği elde tulmanın ve onu sahip olmanın sekline bağlıdır. Röer ileri teknik ve büvük sannyi, menfaatleri birbirine zıt olan ve birbimlerile çarpışan başıboş Tertlerin e- Hinde kalacaksa bövle bir sanayl sistemi millet içinde müstakbel Fel/ Lle rin ve kalastrofların müjdecisidir. Çünkü bu kür ve başıboşz menfaat çÇar- pişması etrafında, derhul dilekleri ve menfaatleri birbirine zıt zümreler ve sınıflar şekilleşecek, milli valılet parçalanacak, içtimmi hastalıklar, bulhrunlar, ihtilâller birbirini takip cderektir. Eğer bu ileri teknik ve bü yük sanayi milletin mümessili alan devlelin umumi kuruculuğu ve idare ediclliği altında bulunursa bu takdirde tezat, menlaat cidalleri kendili ginden vucut bulamıyacağı icin bu ileri Leknik bizzat milli surdelin yara- tıcısı ve yardımcısı kesilir. Cihanın bugünkü gidişinde, tekniğin sınıfların (yani hem burjuvazinin hem işçinin) tahakküm ive istismArından kurtulmuası hemen her memleketle bir içtimai mefküredir. Ve yinc bu itibarledir ki, devletcilik milli siyazeti- mizin prensipleri arasında milliyetçilik, cdümhuriyelçilik, tâyiklik, halkçılık ve inkılâpçılık gibi ve onlar arasında onlurla müsavi bir ver 've chemmiyet almıştır. YVine ancak bu prensiplerden kuvvet ve ilham nlaraktır ki, Kadro, neşriyalıniın ilk adımından iliharen münukasa kabul etmez bir milliyetçi, ecümhuriyetci, lâyik, halkçı ve inkılâpcı olduğzu kadar açık, kat'i devamlı ve tam deyletçidir. Milli inkılâbımızda zaten mündemiç ulan ve şeilerimi- zin bültün beyanat ve hareketlerinde her vesile ile tezahür eden açık ve berrak devletoilik imanının hâdisler c de mütemadiyen teyit olunuşu, milletimiz için ancak sevinilecek bir şeydir. Hulâsa milli siyasetimizde devletçilik asıldır ve Türkiyeye makinanın, ileri tekniğin, ve büyük sanaviln ancak devlet kanalından girmesi, ancık dev let elinden kurulması ve işlemesi, Türk inkılâpçılığının her şevden evvel ahlâki bir zarureti, bir Labil kaidesidir. Kadro, Türkiyeye ileri tekniğin, büyük sanayiin ancak devlet kanalından girmesi, ancak devlet elinden kurulması ve işlemesi yolunda her saman müdafın edereldiği davasını ayrı ayrı sanayi şubeleri üstünde de rakam lar, mukayeseler ve vesikalarla teyit etmeği barç bilir. Bu yazımızda, Türkiyede şeker sanayilnin, milli bir devlet plânı içine alın- ması üstünde evveldenberi serdettiğimiz Lezimizi teyit ve müdafanya ça- lışacağır. Memleketimizde şeker sanayiünin, şeker istiklâlimizi madde ve kerâlyet ba- kımından temin etmeğe doğru göslerdiği seri ilerleyiş bu sanayiin, işti- hiyet ve keyfiyet hakımından da milli olması için düşündüklerimizi ve temennilerimizi söylemeye bizi tahrik elmişkbir. örde milli gekercilik hacınına Eskişehir fabrikasının da karışma-