Böyle yanlış esaslara dayanarak kurulan sanayi şubelerinin ücuz veiyi mal çıkartmalarına tabiatile imkân yoktur. Sanayi erbabımızın -büyük bir ekseriyeti itibarile- mevcut himayelerden memnun olmıyarak, daima daha fazla himaye istemelerinin se- bebini de burada aramalıdır. Devlet bilteeti bakımından kapitalist sanayileşme: Devlet bütçesi bakımından da ferdiyetçi himayecilik siyasetinin tetkiki çak düşündürücü neticeler vermektedir. Türhiyenin sanayileşmesi demek, milli pazarın milli -sanayie bağlanması, yani ithalöt suretile harice akan kârların mill i- leştirilmesi demektir. Halbuki ferdiyetçi himayecilik si- yaseti, bu kârları ferdileştirmektedir. Devlet, koyduğu himaye gümrüklerile yabancı ithalâtın önünü almakla gümrük varidatından fedakârlık yapmaktadır. Ayrıca gümrük ve vergi muafiyetleri ve prim suretilc yapılan himayeler de bu fedakârlığı arttırmaktadır. Bundan başka devlet mübaya- atında yerli malları gümrüklü yabancı mallarına nispetle ?5 10 bile pahalı olsa tercih edildiklerinden, bu yoldan da devlet büt- çesi yine bir fedakârlığı göze almış bulunmaktadır. Bütün bum- lar hiç şüphesiz ki, sanayileşme sahasında en aşağı yüz yıl geri kalmış bir memlekette bir milli sanayiin teessüs edebilmesi için alınması zaruri olan tedbirlerdir. Yalnız Devletin bütçesini denk getirebilmek için her yıl âdetâ müzmin bir sıkıntı içinde kaldığı bir zamanda hususi müteşeb- bisler lehine ve kendi bütçesi aleyhine fedakârlık yap- makta devam etmesi, bilmiyoruz ne dereceye kadar devlet ve millet birliğine uygun bir siyaset olur. Türkiye'de herhangi bir sanayiin kurulması için eğer devlet ve milletçe bir fedakârlık yapmak icabediyorsa, iktisadi istiklâli- mizin, iktısşadi bütünlüğümüzün selâmeti namına bu fedakârlığı yapalım. Fakat bundan yine De vlet ve dolayısile mille t is- tifade etsin. Ferdiyetçi himayecilik siyaseti devletin bütçe kaynaklarını ku- rutan bir siyasettir. Halbuki devletin, bugün her zamandan ziyade devamlı, ga- 20