Bir taraftan gittikçe yabanileşen bu tabiat gücünü kendi kuvye- timize bağlamak ve diğer taraftan başka ülkelerde ve başka mil- letlerin elinde inhisarlaşan yeni teknik silâhlarile teçhizatlan- mak ve onları, tıpkı Ergenekon efsânesinde olduğu gibi, millet için, yani bütün milletin talii hesabına kullanmak şimdi bizim inkılâbımızın da baş mevzuudur. Yaoksa cilvelerine tahakküm edemdiğimiz bir tabiat ve mkanizmasını elimizde toplayamadı- gimiz bir cemiyet içinde, dağınık insan kudreti ancak esir bir kudrettir. Erğenekon efsânesinde bir demircinin şahsında şekillesen milli irade şimdi de esir kavmi kurtaran, azlık kavmi çoğaltan bir kahramanın şahsında — şekilleşmiştir. Bu kahraman, mil- letin ocak yakan ve dağ erilen şsefidir. Börtecene ise mef- küreyi temsil eden rehper fikir yahut inkılâp idealizmidir. Şef yolları açacak ve modern tekniğin bütün silâhlarile teçhi- zatlanan Türk insanı, Türk tabiatının önümüzde eğilen ve ate- şimize ram olan sertliğini aşarak Börtecenenin şevk veren ve bütün zahmetleri kabili tahammül kılan izleri pesşinde yayılmı- ya doğru akıp gidecektir.