Falih Rıfkı Ve Son €eseri. Sevket Silreyya. İstanbul'un mütareke senelerindeki tarihini yazacak olan ço- cuklarımız ve torunlarımız, o günlerin bütün levsine ve iman te- şettütlerine rağmen, milli istiklâl mefküresini tatlı bir alev gibi bu esir şehrin vicdanına akıtan bir avuç genç ve cür'etli muhar- ririn aziz simaları üstünde bilhassa duracaklardır. Falih Rıfkı bu muharrirlerden biridir, Mütareke yıllarında bir taraftan müstevlilerin ve Galata unsur- larının tehdit ve tahkirlerine, diğer taraftan, başlarında fes, fakat beyinlerinde harâbâti bir Şarklılığın bütün masiyetlerini gezdiren yerli mürtecilerin kin va iftiralarına kahramanca mu- kavemet eden bu genç mücadelecinin talihi, zafer günlerinden sonra da tamamile değişmiş değildir. Milli mücadelenin zafe- rinden sonra da Falih Rıfkı, her sabada libasını değiştiren, fa- kat ahlâkını ve silahlarını hiç bir zaman değiştirmiyen fesat ve muhalefet muharrirlerinin, daimi kin ve gayzlarının ilk hedefi olarak kalmıştır. Maamafih bundan ne çıkar? İsimleri etrafında bir taraftan ha- set, kin ve tehevvür dalgalarını, diğer taraftan şeref ve muhab- bet halesini toplıyan ve toplamıya lâyık olan insanlar, ancak, mücadelede yerini ve vazifesini bilen ve mücadelesinde kendi- ni, kendi davasının işareti ve senbolü haline getiren insanlar- dır. Falih Rıfkı da, bu insanlardan biridir, Falih Rıfkıyı ben, bilhassa son yazılarile tanıdıktan sonradır ki, onun peşini, yazı hayatına ilk atıldığı gündenberi bir an bile bırakmıyan ve her zaman mürteci ve düşman karargâhtan ge- len gayz ve iftira selinin sebebini ve manasını kayrıyabildim. Fallih Rıfkıya karşı hiç bir zaman «bitaraf» kalınılmaz, Bu a- yarda bir adam, ya mutlak olarak sevilir, ya ondan mutlak ola- rak nefret edilir. Zaten daima mücadele içinde yaşıyan, müca- delede yerini ve cephesini tayin eden bir insan karşısında &bi- taraf»lığın hiç bir manası yoktur. O kendi şahsiyeti ve kendi va- *ü