yadaki müşahadelerden, onları her şeyden evvel bu fikri esaslara vurmak suretile bir netice çıkarmak veya bir hük- me vasıl olmak mümkündür. Müşahede edilen vakın ve hâdsie- ler, ne dereceye kadar, Leninizma düslurlarına uygundur. Bu düsturlara göre ne kadar yol alınmış, veya bunlara aykırı neler yapılmıştır, işte, Rus inkılâbını yakından ve objeklif olarak tet- kike giden her hangi bir kimse bu tarzda hareket etmek ve bu nak- taları meydana çıkarmak yolunu tutmalıdır. Aksi takdirde ya lahte, ya aleyhte bir vaziyet almak lâzımdu. Ve, maatteessüf bu zamana kadar İnkılâp Rusyasına dair muhtelif dillerde ya- pılan neşriyat büyle bir tarafgirlik hududunu asla aşmamıştır. Nitekim, ben de, herkes gibi, az çok bu çesit yazılarla dolmuş ol- duğum için, Rusya'ya giderken, kendimi bir taraftan yekpare bir hapishane binasma, öbür taraftan kapkara bir Kahosa yak- laşır hissediyordum. İlk İntiba Ödesa şehri: Bir saf asker ve arkasında boz renkli halk kütle- leri ve bunların arkasında, perdesiz camlariyle sgene boz renkli evler. Daha ilk adımda hissediyorum ki, burada gülümseme bir cürüm ye gülmek bir cinayettir. Ciddi bir havanın içindesiniz ve güleyim, gülümseyeyim derken gülünç olmaktan korkunuz. Bu- rada bir büyük hâdise, bir facia olmus ve havada bunun meha- betinden, bunun acılığından bir sey kalmıştır. Nedir o kalan şey? Şu çizmeli kadın mı? Şu deri ceketli, sert . çehreli işçi mi? Şu yerle bir kaputları içinde dimdik duran as- kerler mi? Şu camları, açık kalmış ölü gözlerine benziyen bina- lar mı? Hayır bunların hiç biri değil... Hattâ, ne de gittikçe te- barüz edecek olan umumi sefalet manzarası... Bu bahsseltizim hava o kadar manevi bir şeydir ki, âdeta bir fikir, bir düşünce gibidir. Ama ne sert, ne yalçın bir fikir! Sizin ne olduğunuzu daha ilk adımınızda anlıyor; daha ilk adımınızda sizi tetkik, tef- tiş ve muhakemeye başlıror, size dair hükmünü veriyor. Sizi kendi inzibatı altına alıyor. Yarın Ödesadan daha az mağmum şehirlere gideceksiniz. Tif- His, Moskova, Leningrat... Lâkin bu hava, bir gözü, bir eli, daha doğrusu, bir olgun adam çehresinde bir ifadeyi andıran bu ha- va, sizi asla terketmiyecektir. Yavaş yavaş ta ruhunuza kadar sokulacak, ruhunuzun içine sinecektir. 37