lanır. Orta çağın tarihi bir din ve dünya feodalizmine ruh olan bu telâkki tarzı, bu telâkki etrafında harekete getirilen mil- yonlarca toprak bentlerin, ya kilise, ya şato, yahut ta ticaretgâh sahil şehirlerindeki korsan zenginler hesabına sürü sürü kur- ban edilmelerinin tarihidir. Bu tarih, Avruplar tarihçinin dilin- de saf imanın ve idealizmin bütün cihana nümune gibi verilen bir destanı şeklini alır, Bu destanda, Avrupa haricinde kalan veya Avrupaya karşı ge- len her sima bir yıkıcı ve bir barbar gibi tasavir olunur. Rönesansım Yunan mucizesile alâkası daha barizdir. Bu devrin humanistleri, humanizmin menbamı her nedense yine Yunan- da buldular ve bu başlangıcı insaniyete bir atarih başın gibi vermek iatediler. Fakal asıl yeni çağdadır ki, Europacentris- me, vahşt ve müteaddi bir mahiyet aldı. Yeni kıtaların keşfi, yeni ticaret yollarının, yeni pazarların açılısı, bu yeni yollar, yeni kıtalar, yeni pazarlar üzerinde yapılan müstemlekö harp- lerinin sonu, bir aralık bütün cihanın mukadderatını filhakika Avrupaya bağlar gibi, göründü. Müstemlekecilik, Avrupa ha- rici memleketlerin açık yağması, her tarafta müterakim — milli ticaret sermayelerinin Avrupaya akışı, bu kıtanın cihansümul hegemonyası için ilk zemini bhazırlar gibi oldu. Her tarafla uz- ki yollar ve eski mübadele merkezleri değişerek, cihanın hayat kanalleri, küçük Ayvrupa kıtacığı etrafında müttehidülmerkez bir sistem manzarası arzetti. Tarihin Europacentrilk tasnifine göre «Son zamanlar» denilen devri açan «Sanayı inkılâbı», cihanın her tarafına akıltığı u- cuz ve, mebzul fabrika emtiasile her tarafta mahalli ve milli ik- tısat vahdetlerini parçalayarak, Avrupanın bütün on dokuzun- cu asır tarihini karakterize eden metropol istipdadını bir. - sis- tem halinde tamamladı. Fransız ihtilâli, on dokuzuncu asırda kemalini bulan bu sistemin bir beşareti ve bir ideolojik ifadesi idi ki, bu ihtilâlin, bütün cihan için doğru ve bütün cihan için hakikat sayarak âleme ihraç ettiği telâkkiler, «Europacentris- me»in ilibarını her tarafta mukaddesleştirdi ve Aryanizm, bu siyast ve iktısadi hegemonyanın bir karakteristik ifadesi oldu. B «Michlecanin, İlk cağ, Orta çağ, Yeni çağı ve Son zamanlar taz- nifi, Avrupa tarihinin inkişaf merhalclerine belki bir hadde T ae