Şehirli genç, Üstüne aldığı içtima$ vazife ile inkilâbı daha iyi benimsiyecek. Evvelce hazırlanması lâzımgelen vahdetli bir programla köylerde terlip edilecek müsamereler, konfe- ranslar, oyunlar, spor, idman şenlikleri, gramofon, radyo, fotoğraf hattâ sinema gibi köyün yabancı olduğu kültür vası- taları köyün durgun ve geri muhitini devâsa bir motör gibi harekete getirecek. Hele kamplarda bir kaç muallim, ziraatçi, doktor da bulu- nursa köyün yalmız okuma yazına vaziyetinde değil sıhbat, ziryaat, hayvan bakımı işlerinde de bir değişiklik doğacak, Kısaca köy kampları inkıdlâp kampları olacak. Fakat sadece yeni harfleri öğretmek yetmez. Okutmak ta lâzım. Neyi okutmak? Köylüye verebileceğimiz kaç eserimiz var? O halde sistemli bir halk neşriyatına da şiddetle muhtacız. Bütün bunlar yapılsa -ki yapılabilir, yapılmalıdır- o vakit daha geçenlerde bir köylü kızile aramızda geçen şu tarzda bir muhavereye bir daha şahit olmayız: — Kız okuma, yazma öğrendin mi? — Hayır.. Neden? Çarşıdan hoca efendiye kâğıt gelmiş artık halkı okutma diye.. Çarşıdan, yani kasabadan, yani hükümetten köyün hoca efen- disine gelen o kâğıt, tabit ki, halkı Arap harflerile okutma diye idi, Bakın köyün yobazı bu inkilâpçı emri nasıl bir irtica propa- gandasına âlet ediyior? Şehirli gençleri tatil aylarında köylere seferber etmek, harf lakılâbına yakışır inkılâfçı bir tedbirdir. Her inkılâp, inkılâpçı tedbirlerle yaşar, yayılır ve gürbüzleşir, V. N. 43